Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5602 E. 2024/1775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur oranı, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddetinin, kadının sadakatsizliği ortaya çıktıktan sonra gerçekleştiği ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası konularındaki kararını bozmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/750 E., 2023/461 K.

DAVA TARİHİ : 11.09.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1018 E., 2022/136 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası ile kadının ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, ziynet alacağının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ihtiyaçları gidermediğini, çocuklarla ilgilenmediğini, kadını aşağıladığını, tehdit ettiğini, alkol kullandığını, kadının ziynetlerini zorla aldığını ve zina davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini, kadının erkeği aldattığını, 06.10.2020 tarihli DNA raporuna göre en küçük çocuk Miray Nur'un davalı-davacı erkekten olmadığını, bu durumu 07.10.2020 tarihinde öğrendiğini, bu nedenle soybağının reddi davası açtığını, kadının erkeğe hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, zina nedeniyle aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Muhammed Talha ve Ardıl'ın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar Muhammed Talha ve Ardıl yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin; kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise SİR'deki ikrar niteliğindeki beyanı ve soybağının reddi davası neticesinde çocuk Miray'ın erkekten olmadığının anlaşılması, sunulan mesaj kayıtlarından kadının devam eden ilişkisinin olduğunun anlaşılmasına göre zina eyleminin devam ettiğinden davanın süresinde açıldığı, bu haliyle tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmakla asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına; karşı davanın kabulüne zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, çocuklar Muhammed Talha ve Ardıl'ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar Muhammed Talha ve Ardıl yararına tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan görüntü, fotoğraf, ses kaydı gibi delillerin hukuka aykırı olup hükme esas alınmasının doğru olmadığı, eşit kusur değerlendirmesi, karşı davanın kabulü, velâyet, nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eşit kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakalarının kabulü ile iştirak nafakasının reddi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan taraf vekillerinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan görüntü, fotoğraf, ses kaydı gibi delillerin hukuka aykırı olup hükme esas alınmasının doğru olmadığı, eşit kusur değerlendirmesi, karşı davanın kabulü, velâyet, nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; eşit kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakalarının kabulü ile iştirak nafakasının reddi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflar arasında açılan boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı zina nedenine dayalı davanın süresinde açılıp açılmadığı, açıldıysa şartlarının bulunup bulunmadığı, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının reddi kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 ücnü maddesi, 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının, zina ederek eşini aldattığı böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama, toplanan deliller, ceza dosyasında yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından erkeğin kadına yönelik fiziksel şiddetinin, kadının sadakatsizliği ortaya çıktığında gerçekleştiği göz önüne alındığında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, kadının kusurlu eylemlerinin erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davalı-davacı erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Davacı-davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğe göre ağır kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası yönlerinden davalı-davacı erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Yunus'a iadesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Gülşen'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.