Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5689 E. 2024/2246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayetin kime verileceği, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/306 E., 2023/1162 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Avukat ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ..., Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...,...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/183 E., 2021/551 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kadına saygı, sevgi ve bağlılık göstermediğini, çocukların maddi ve manevi ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davacı kadının eve ekonomik açıdan yaptığı katkılarının görmezden gelindiğini, anlaşmalı boşanma hususunda davalı erkeğin davacı kadının maddi taleplerini kabul etmemesi üzerine davacı kadının kök ailesinin evine döndüğünü iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının iddialarını kabul etmediklerini kadının birlik görevini yerine getirmediği, erkeğe karşı sevgi ve saygı göstermediği, davalı-davacı erkeğin ailesine karşı olumsuz davrandığı, kadının sürekli kök ailesinin yanına gittiği erkeğin ve müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, dini bayramlarda erkeği yalnız bıraktığı, kadının ve kök ailesinin erkeğe karşı alaycı sözler söylediği, kadının sık sık müşterek konutu terk ettiği, erkekten tiksindiğini söyleyerek cinsel anlamda erkekten uzaklaştığı, kadının güven sarsıcı eylemlerinin bulunduğu, kadının evi terk ettiğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklardan ... için aylık 350,00 TL, ... için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sık sık ailesinin yanında zaman geçirmek suretiyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığı ve müşterek evi terk ettiği, ayrıca celp edilen HTS kayıtlarından davacının sık ve yoğun görüşmeler yaparak güven sarsıcı şekilde davrandığı, davacının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davacı tarafından davalı-karşı davacıdan kaynaklanan geçimsizliği kabule elverişli durumların varlığı ispatlanamadığı, kadının tamamen kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci-ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına ve erkek yararına 6.500,00 TL maddî, 6.500,00 TL manevî tazminata, koşulları oluşmadığından davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen davası ve talepleri ile çocuklar yararına belirlenen nafakanın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili kusur tespiti, velâyet ve tazminatların miktarı yönünden katılma yolu ile istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadın hakkında herhangi bir kusurun ispat edilemediği, davacı-davalı kadının açtığı davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı-davacı erkeğin açmış olduğu davanın reddedilmesi gerektiği gerekçeleriyle her iki dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla yapmış olduğu temyiz dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının temyiz başvurusunun reddedilmesi gerektiği, kusurlu tarafın kadın olduğu, müşterek çocukların velayetinin davalı-davacı erkeğe verilmesi gerektiği, maddi ve manevi tazminat taleplerinin tam kabulüne karar verilmesi gerektiği, boşanma kararı yönünden temyiz taleplerinin olmadığını, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, velâyet, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir nafakası takdirinin isabetli olup olmadığı, kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesi, erkek yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...