Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5716 E. 2024/4117 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarının ne olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan davranışlarda tam kusurlu olduğunu tespit etmesi ve kadının tedbir nafakasına hükmedilmesi talebinin yerinde olduğunu gözeterek, ilk derece mahkemesinin reddine dair kararını kaldırarak yeniden hüküm kurması usul ve yasaya uygun olduğundan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2112 E., 2023/1023 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Seydişehir 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/142 E., 2021/77 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 1982 yılından beri evli olduklarını, bu evliliklerinden 3 tane ergin çocuklarının bulunduğunu, ortak çocuklardan ...'ın evli olmasına rağmen birlikte ikamet ettiğini, tarafların arasında herhangi bir sorunun olmadığını ancak ortak çocuklar ... ve ...'in birlikte ahır kurduklarını, bu ahırın ...'in üzerine yapıldığını, ahır kurulduktan sonra ... ve davalı kadının, müvekkilini eve almadıklarını, evin anahtarını değiştirdiklerini, kadının, kötü konuştuğunu, müvekkilinin itibarını sarstığını, ortak çocukları babalarına karşı doldurduğunu, çocukların da babalarına saygı duymamaya başladıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğu, müvekkilinin ve çocuklarının davacı erkeğin hizmetinde köle gibi çalıştıklarını, davacı erkeğin zevki için para harcamaktan kaçınmadığını, üçüncü kişilere para aktardığını, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, kiracısı ile ilişki yaşadığını, düzensiz yaşam sürmesinden icralık olduğunu, hakaret ettiğini, küçük düşürücü davranışlarının olduğunu beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin müşterek evle ilgilenmediği, kadına para vermediği, kadının başkalarının verdiği para ile geçindiği, eve birçok kez icra işlemi yapıldığı, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, müşterek evin giderlerini karşılamadığı, ... isimli kadına birlikte yaşadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu, davalı kadının davanın reddi talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren 200,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL tedbir nafakasına, boşanma davasının reddine karar verilmesi sebebiyle tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin de reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen dava, kusur tespiti, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece mahkemesince erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin birlikte yaşadığı kadın üzerine ev aldığı iddia edilmesine rağmen davalı kadının verilen iki haftalık kesin süre içerisinde bu taşınmazların tapu kayıtlarının bildirilmediği gibi üzerine ev alındığı iddia edilen kadının ayrıntılı kimlik bilgilerinin de dosyaya kapsamında olmaması sebebi ile UYAP tan bakılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle bahsi geçen tapu kayıtlarının dosyaya getirtilmemesinde isabetsizlik olmadığı, kadının bu yöndeki istinafının yerinde olmamakla birlikte tam kusurlu olan erkeğin davasının reddi isabetli olduğu, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır", hükmüne amir olduğu, bu nedenle kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak takdir edilen miktarın günün ekonomik şartlarına tarafların ekonomik sosyal durumlarına, kadının yaşına ve ihtiyaçlarına göre az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun, tedbir nafakasının miktarı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına ve erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma, kusur belirlemesi, nafaka noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.