Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5767 E. 2023/4026 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, kadının da erkeğe hakaret ettiği ancak erkeğin kusurunun ağır olduğu gözetilerek, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi, tarafların yaşları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek hükmedilen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/854 E., 2021/1608 K.

KARAR : Kısmen kabul yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/821 E., 2019/751 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin kusur tespitine, davacı kadının ise reddedilen tedbir nafakası ile ortak ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.04.2021 tarihli ve 2021/1188 Esas, 2021/3149 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da davalı erkek vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2023 tarihli ve 2022/2-148 Esas 2023/353 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının yerinde olduğu, ne var ki, kadın eş yararına hükmedilen tazminat miktarlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmediği anlaşılmakla bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili; tarafların 21.06.2004 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalının müvekkilini sürekli aşağıladığını, tehdit ve darp ettiğini, evden kovduğunu, ailesiyle görüşmesini yasakladığını, eşine küfür ettiğini, tüm bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın eş yararına 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili; tüm iddiaları inkârla, yerleşim yerinin ... olduğunu, ayrıca tarafların son altı aydır ... ilçesinde oturduklarını, 17.10.2016 tarihinde davacının müvekkilinin annesine olan tepkisi sebebiyle salondaki fotoğrafların kaldırıldığını, davalının fotoğrafları yeniden yerine koymak istemesine kadın eşin büyük tepki gösterdiğini, davacının eşine zarar verdiğini, kadın eşin müvekkiline "Adam değilsin, erkek değilsin" şeklinde hakaret ettiğini, davacının ortak çocuk ...’a şiddet uyguladığını belirterek öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, davanın esası hakkında ise davanın reddine, velâyetin müvekkiline tevdii ile tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarihli ve 2016/1992 Esas, 2017/1405 Karar sayılı kararıyla; taraflara ait nüfus aile kayıt tablosu ve mernis kayıtlarından davacının ve davalının yerleşim yerinin .../... olduğu, davacının kısa bir süre ... kadın konut evinde kaldığı, daha sonrasında ...'da bulunan abisinin yanına gittiği, 16.11.2016 tarihli tedbir kararında da adres olarak ... adresini beyan ettiği, davanın açılmasından sonra ...'yı terk edip ailesinin yanına gittiğinin anlaşıldığı, kısa bir süre kalınan yerin yerleşim yeri olarak kabul edilemeyeceğinden boşanma davasında yetkili mahkemenin ... Batı Aile Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin yetki itirazının kabulu ile dava dilekçesinin usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, talep hâlinde yetkili ve görevli ... Batı Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2018 tarihli ve 2018/720 Esas, 2018/567 Karar sayılı kararı ile; tarafların 21.06.2004 tarihinde evlendikleri, dava tarihinden önce eşlerin son altı aydır birlikte oturdukları yerin ... ili, ... ilçesi olduğu, davacı kadının 18.10.2016 ilâ 27.10.2016 tarihleri arasında ... ili, ... evinde kaldığı, dava açılırken vermiş olduğu 19.10.2016 tarihli vekâletnamede adresinin "... .../..." olarak gösterildiği, 16.11.2016 tarihli koruma kararında adresinin ... olarak belirtildiği, hâli hazırda ...'da abisinin yanında ikamet ettiği, bu durumda ... Aile mahkemelerinin yetkili olmadığı, yetkisizlik kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2019 tarihli ve 2018/821 Esas, 2019/751 Karar sayılı kararı ile; davacıya fiziksel ve sözlü şiddet uygulayan erkek eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadının nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına 14.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli 2020/509 Esas, 2020/1992 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden ceza hâkiminin beraat kararının hukuk hâkimini bağlamayacağı nazara alındığında, özellikle ... Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/898 Esas sayılı dosya içeriğinden davalı erkeğin son olarak 18.10.2016 tarihinde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine "kaltak" şeklinde hakaret ettiği, buna karşılık davacı kadının da eşine "adam değilsin, erkek değilsin" şeklinde sözler söylediği, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, bu olayların dışında kalan tanık anlatımlarının soyut izahlardan ibaret olduğu, tarafların ortak çocuğu 2005 doğumlu ...'ın anlatımlarının ceza dosyasının kapsamı ile uyumlu olmadığı, cevap dilekçesinde bu anlatımlar yönünde vakıa bildirmeyen davalı erkeğin söz konusu ceza dosyası kapsamında da eşi hakkında kasten yaralama veya hakaret yönünden şikâyetinin bulunmadığı, erkek eş hakkında düzenlenen bir adli raporun da bulunmadığı, bu sebeple boşanmaya sebep olan kusurlu davranışlarının belirlenmesinde dikkate alınmadığı gerekçesiyle davalı erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kusura ilişkinin gerekçenin düzeltilmesine, yine davalının kendisi yönünden tedbir nafakası verilmemesine ilişkin istinaf isteğinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, buna karşılık kadın yararına mahkemece verilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, ortak çocuk yararına verilen tedbir-iştirak nafakalarının ise çok olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına ve kadın eş yararına 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, tarafların diğer yönlere ilişkin istinaf isteklerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.04.2021 tarihli ve 2021/1188 Esas ve 2021/3149 Karar sayılı kararıyla;

"...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş; ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının boşanma davasının kabulü ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; taraflarca istinaf edilmiştir. İstinaf istemi üzerine inceleme yapan bölge adliye mahkemesi; özellikle ... Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/898 sayılı dosya içeriğinden davalı erkeğin son olarak 18.10.2016 tarihinde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine "Kaltak" şeklinde hakaret ettiği buna karşılık davacı kadının da eşine "Adam değilsin, erkek değilsin" şeklinde sözler söylediği, bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile gerekçenin düzeltilmesine karar vermiş ve boşanmanın ferilerine ilişkin hüküm kurmuştur. Bölge adliye mahkemesince erkeğe yüklenen fiziksel şiddet eylemine ilişkin olarak her ne kadar ceza dosyasında verilen beraat kararı ile hukuk hakimi bağlı değil ise de beyanına itibar edilen davacı kadın tanığı Muammer Uz ceza dosyasında tanık olarak dinletilmediği gibi, ceza dosyasında tek tanık olan ortak çocuğun hem ceza dosyasında , hem de boşanma dosyasındaki birbiri ile örtüşen beyanlarına göre erkeğe yüklenen fiziksel şiddet eylemi ispat edilemediğinden erkeğe kusur olarak yüklenemez. Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer olaylara göre ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken hatalı kusur belirlemesi sonucu davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nu 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadın lehine tazminata hükmolunması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesine ek olarak, davalı erkeğin son olarak 18.10.2016 tarihinde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşine "kaltak" şeklinde hakaret ettiği, buna karşılık davacı kadının da eşine "adam değilsin, erkek değilsin" şeklinde sözler söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğu anlaşıldığı, bu itibarla, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 15.04.2021 tarih 2020/509 Esas, 2020/1992 Karar sayılı ilamına direnilmesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi, tarafların yaşları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminat takdir edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak tazminat taleplerinin kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2023 tarihli ve 2022/2-148 Esas 2023/353 Karar sayılı ilâmı ile; her ne kadar ceza mahkemesince ortak çocuğun beyanı benimsenerek erkek eşin kadına yönelik basit yaralama suçundan dolayı beraat kararı verilmiş ise de, ceza hâkiminin beraat kararının hukuk hâkimini bağlamayacağı, ortak çocuk ...'ın hem ceza yargılamasında hem de eldeki davadaki beyanlarında babasının annesine yönelik fiziksel şiddet uygulamadığını belirttiği, ancak çocuğun yaşı ve babasının yanında yaşadığı dikkate alındığında beyanına itibar edilemeyeceği, kadın eşin tanıklarının beyanları ve dosya kapsamında yer alan darp raporu nazara alındığında erkek eşin kadına yönelik fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, ayrıca eşine "kaltak" şeklinde hakaret ettiği, buna karşılık kadın eşinde erkeğe hitaben "adam değilsin, erkek değilsin" şeklinde sözler söylediği, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar karşılaştırıldığında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, bu nedenlerle erkeğin ağır kusurlu olduğunu kabul eden ve bu kusur belirlemesine bağlı olarak kadın eş yararına tazminata hükmedildiği anlaşılan direnme kararı yerinde olduğu gerekçesi ile bozma nedeni dikkate alındığında karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın eş yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 107 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 371 inci maddesi ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükümleri ile, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.