"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1310 E., 2023/937 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/151 E., 2020/64 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin maddî ve manevî yönlerden hiçbir destek sağlamadığını, ilgisiz kaldığını, sadakatsiz olduğunu, sorumlulukları yerine getirmekten kaçındığını,eve geç geldiğini bildirerek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı- davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı ile boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeklik gururunun hiçe sayıldığını, iç güveysi muamelesi yapıldığını, onur kırıcı davranışlarda bulunulduğunu, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin iddialarını ispatlayamadığını, davacı karşı davalı kadının ise erkeğin telefon kayıtlarında tanık ifadelerinden ve dosya kapsamından başka bir kadınla ilişki içerisinde olup sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları, tarafların evliliğinde korunmaya değer herhangi bir hukuki yarar kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; erkeğin boşanma ve ferilerine ilişkin taleplerinin reddine, kadının davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; her iki dava, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı, boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesi yerinde ise de, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden davalı kadının zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de, tazminat miktarlarının az olduğu, gerekçesi ile davalı- birleşen davacı erkeğin istinaf isteminin reddine, davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk, 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ile kadının boşanma davasının ve ferilerinin kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.