Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5825 E. 2024/2675 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dağılımının ve manevi tazminatın miktarının doğru belirlenip belirlenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan kusur belirlemesi ve hükmedilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu ve usul ve yasaya uygun bulunduğu gözetilerek, davalı erkeğin temyiz talebi reddedilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/489 E., 2023/773 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/125 E., 2021/445 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin maddî ve manevî destek olmadığını, kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, kadının namusuna dil uzattığını, kadını ölümle tehdit ettiğini, çocuklarla da ilgilenmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının işe başladıktan sonra eve geç geldiğini ve sürekli telefonla vakit geçirmeye başladığını, 2018 yılından itibaren yatakları ayırdığını, sosyal medyada izlediği videodaki kadını eşine benzettiğini ve bunu eşine sorduğunu, kadına iftira atmadığını, kadının erkeği tehdit ve hakaret ettiğini, evin tapusunu kadının üzerine yapması için erkeğe baskı uyguladığını, yine de kadını sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; , davalı erkeğin, davacı kadına tokat ve tekme atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, hasta olan ortak çocuğun tedavisi ile ve tüm çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kadını telefon görüşmesinde "seni ve üç kişiyi öldüreceğim, seni süründürürüm, bir daha ayağa kalkamazsın" sözleri ile tehdit ettiği, sosyal medyada gördüğü pornografik görüntülerin eşine ait olduğu yönünde gerçek dışı suçlamalarda bulunduğu, kadına ortak çocukların yanında "sen Kars'tayken de sevgilileri olan bir kadındın şimdi de kardeşinin kocası ile birliktesin, iş yerinden de bir kaç kişiyle birliktesin" dediği, taraflar arasındaki son tartışmada, erkeğin kadına şiddet uygulayarak tehdit etmesi sonrasında davacı kadının çocukları ile birlikte evden ayrıldığı, bir süre sonra davalı erkeğin davacı kadın ve çocukların yaşadığı yeni eve bir-iki kez giderek bir kaç gün kaldığı, ancak tarafların aynı odada kalmadıkları, karı-koca olarak birlikteliklerinin olmadığı ve bir daha bir araya gelmedikleri, davacı kadının ise; davalı erkeğe ait evi kendisine vermesi için davalı erkeğe baskı yaptığı, yaşanan tartışmalar sırasında erkeğe bağırdığı, erkeğe karşı "hele şunun tipine bak" şeklinde onur kırıcı sözler söylediği, bu suretle davalı erkeğin kusurunun ağır, kadının ise az kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 15.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesi talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi ikinci fıkrası, 6098, Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.