"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/559 E., 2023/732 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/881 E., 2022/40 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddi ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden iki ortak çocuklarının olduğunu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalı-davacının dengesiz tutum ve davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, davalı-davacı kocanın aşırı derecede kıskanç olduğunu, müvekkilini yakınlarından dahi kıskanıp akrabalarının eve gelmesini istemediğini ve görüşmelerini engellediğini, müvekkilinin hayatının davalı/davacı tarafından sürekli olarak baskı altında olduğunu, müvekkilini 1-2 saat ara ile arayarak kontrol ettiğini şüphelendiği vakitlerde de eve gelerek kontrol ettiğini, davalı/davacının müvekkiline hakaret, tehtit edip, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin bir gün eve yarım saat geç geldiğini ve davalı-davacının bu sebeple işten eve gelerek müvekkiline "orospu niye geç kaldın" diyerek tokat attığını yine müvekkilinin kardeşine de ağır hakaretlerde bulunduğunu, ağızında sürekli olarak jiletle dolaştığını, müvekkilini kadın kuaföründe içeride beklediğini belirterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar lehine 1.000,00'er TL iştirak nafakası, müvekkili lehine 5.000,00 TL yoksulluk nafakası ve 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminat ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin eşini seven bir koca olduğunu ve hakaret, tehdit etmediğini, kadının akrabaları ile rahatça görüşen sosyal bir insan olduğunu, müvekkilinin uzun saatler çalışması sebebiyle evin tüm alışverişlerini ve aileden kaynaklı sosyal görüşmeleri davacı-davalı kadının yaptığını, müvekkilinin ailesi ile son bir kaç yıldır her yaz tatilinde davacı-davalının ailesinin yanına Kars'a gittiğini, müvekkilinin alkol ve sigara kullanmadığı gibi kötü alışkanlığı da olmadığını, davacı-davalı kadının kendi ailesini aşırı düşkün olup müvekkilinin ailesi ile görüşmek istemediğini, davacı-davalı kadının kardeşinin düğününden sonra yine davacı-davalı kadının yakınlarının müvekkilini dışladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, küfrettiğini ve davacı-davalı kadının yaşananlara müdahale etmeyerek ailesine destek olduğunu, ortak çocukları müvekkilinden uzaklaştırdığını, davacı-davalı kadının sürekli olarak huzursuzluk ve kavga çıkardığını, evini ihmal ettiğini, müvekkilini hor görüp başkalarının yanında küçük düşürdüğünü, müvekkilinin hastalığında yardımcı olmadığını ve yalnız bıraktığını, müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddine, birleşen davalarının ve fer'î taleplerinin kabulü ile tarafların öncelikle terk boşanma sebebine dayalı bunun mümkün olmaması halinde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar lehine 2.000,00'er TL iştirak nafakası, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin aşırı derecede kıskanç olduğu, eşinin aile ve akrabaları ile görüşmesine engel olduğu ve kısıtladığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini ve eşinin ailesini tehdit ettiği, davacı-davalı kadına atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı-davalı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk lehine 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 800,00 TL yoksulluk nafakasına ve 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ise kadının boşanmayı gerektiren bir kusurunun bulunmaması sebebiyle reddine, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası yönünden ise, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılabilmesi için ön koşulun eve dön ihtarı gönderilmesi olmasına rağmen davalı-davacı tarafça gönderilmiş böyle bir ihtar bulunmadığından erkeğin bu nedene dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kararın yasalara ve hukuka uygun olmadığını, kadının çalıştığını, mesnetsiz olarak kendi davasının reddedildiğini eksik inceleme ve araştırma neticesi karar verildiğini, haksız yere maddî ve manevî mağdur edildiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü birleşen davanın reddi velâyet, tedbir-iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, velâyet, tedbir-iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddi, kararlarının doğru olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, çocuk için iştirak nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...