Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5890 E. 2024/2565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, yoksulluk nafakası takdiri ve manevi tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/909 E., 2023/743 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/386 E., 2022/55 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının otoriter bir tavır sergilediğini, müvekkilinin evlilik öncesi sosyal bir hayat yaşadığını, evlendikten sonra arkadaşlarıyla olan görüşmelerinin kısıtlandığını, evliliği boyunca kadının psikolojik şiddetine maruz kaldığını, maddî zora sokacak isteklerde bulunduğunu, sık sık ortak konutu terk ettiğini, evlilik birliğini kurtarmaya yönelik çaba göstermediğini belirterek tarafların boşanmalarına, mal paylaşımı ve tazminat haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili özetle; erkeğin evliliğin amacını ve anlamını anlamadığını, ailesinin de müvekkilini sindirmeye çalıştığını, kredi borçları bitince erkeğin de gönlünün soğuduğunu, her gün arkadaşlarıyla vakit geçirmek istediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, "siktirip gitsin" diyerek adeta müvekkilini evden kovduğunu belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak konutun dava kesinleşinceye kadar müvekkilinin kullanımına verilmesine, aylık 1.500.00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000.00 TL maddî, 200.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ile kadın eşin baskın bir kişiliğe sahip olduğu ve erkek eşi baskı altında tuttuğu, arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermediği, ortak konuttu birkaç kez terk ettiği, erkeğin ise kadın eşin ortak konuta döndükten sonra ıssız sayılabilecek konumda olan ortak konutta kadın eşi yalnız bırakarak duygusal şiddet uyguladığı, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının maddî tazminat isteminin dosyadan tefrik edilmekle maddî tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin ağır kusurlu olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece, kadın eşin kusurlarının mahkemece doğru tespit edildiği, yine erkek eşin ortak konuta dönen kadını konutta yalnız bırakarak duygusal şiddet uyguladığı kusurunun da doğru tespit edildiği ancak iddia, savunma ve tanık ifadelerine bakıldığında erkek eşin boşanmak istemesi ile kadın eşi baba evine gönderdiği, kadın ortak haneye döndüğünde de ortak hanede kadını yalnız bırakarak duygusal şiddet uyguladığı, bu halde boşanmaya neden olan olaylarda mahkemenin belirlediği kusurlar ile Dairece erkeğe yüklenen kusur göz önüne alındığından tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusura ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, kusur gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine, aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti, reddedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin isabetli olup olmadığı, isabetli ise miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.