Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5901 E. 2024/4324 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, çalıştığı tespit edilen kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının çalışıyor olması ve düzenli bir gelirinin bulunması nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların oluşmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/450 E., 2023/742 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/381 E., 2022/52 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, kumar oynadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına ayık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının, ortak konutta bulunan eşyaları alarak ortak konutu terk ettiğini hakaret ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, hakaret ettiği, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanaklarına göre erkeğin, memur olduğu, kadının ise Kızılay Kan Merkezi'nde çalıştığı, ancak sigorta kayıtlarının düzenli olmadığı, düzenli ve sürekli gelirinin olmadığı dikkate alınarak kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra her yıl ocak ayında TÜİK tarafından belirlenen bir önceki yılın ÜFE oranında arttırılmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak kadının, çalıştığı, düzenli ve sürekli gelir getiren işi olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası şartları oluşmadığı ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden hatalı olduğu, davacı kadının çalışıyor olmasının onu yoksulluktan kurtarmayacağı, kadının geçimini sağlayacak gelirinin olmadığı belirtilerek; yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.