Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5969 E. 2024/2906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Hakkaniyet ilkesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesi gözetilerek, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle, Yargıtay kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1034 E., 2023/1039 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1117 E., 2023/82 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vasisi dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yaklaşık 8 yıldır cezaevinde olduğunu, kadının ... ve ... isimli kişilerle erkeği aldattığını sosyal medya yazışmalarından öğrendiklerini, kadına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresinde cevap ve karşı dava dilekçesi sunmadığını, kadının psikolog izni ile cezaevine geldiğini, tehdit edilme gibi bir durum olsa gelmeyeceğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaanneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL nafakaya, dava dilekçesinde erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, cevaba cevap dilekçesinde erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava ve ikinci cevap-karşı dava cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadına ilk yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, kadına ait olmayan instagram hesabından alınan yazışmaların delil olarak sunulduğunu bunların kadına ait olmadığını kaldı ki kadının hesabının da çalındığını bu konuda savcılığa başvuruda bulunduklarını, karşı tarafın elde ettiği belge ve bilgilerin hukuka aykırı delil olduğunu, evliliğin ilk zamanından itibaren kadının şiddet gördüğünü, erkeğin kadını tehdit ettiğini, kadının erkeğin kendisini öldürmesinden korktuğu için hukuki yollara başvuramadığını, kadının annesinin dul maaşı ile geçindiğini, erkeğin ilgisiz olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinin önce usulsüz tebliğ edildiğini, daha sonra 03.06.2021 tarihinde usulüne uygun yapılan tebligattan sonra davalı kadının 16.06.2021 tarihinde süresi içinde cevap ve karşı dava dilekçesini sunduğu, her ne kadar kadının başka erkeklerle yaptığı iddia edilen yazışmalar dosyaya sunulmuşsa da davalı kadının yazışmaların kendisine ait olmadığı yönünde savunma yaptığı, davacı erkek tarafça konuşmaların kadına ait olduğunun ispatlanamadığı, kaldı ki yazışmaların içeriğinden de zina iddiasının ispatlanamadığı, dinlenen davacı erkek tanıklarından ...'nın, kadın ile aralarında cinsel birliktelik gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak "bu konu özel bir konu olduğu için beyanda bulunmak istemediğini" ifade ettiği dolayısıyla erkeğin zina iddiasının usulünce ispatlanamadığı, davacı erkeğin yaklaşık 12 yıldır cezaevinde olduğu, davacı erkeğin davalı kadına şiddet uyguladığı, davalı kadını tehdit ettiği, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 45.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin çocuklarının velâyetinin babaanneye verilmesi, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap ve karşı dava dilekçesi sunulmadığı, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, aleyhe hükmedilen nafakalar ile tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kusur değerlendirmesi, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, zinanın ispatlanamadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararların doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarına hükmedilmesi ve miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, ortak çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocukların üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesi ve kişisel ilişkin kararının doğru olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap ve karşı dava dilekçesi sunulmadığı, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, aleyhe hükmedilen nafakalar ile tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kusur değerlendirmesi, velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zina hukuki nedenli davasının ispat edilip edilmediği, kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ve tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci, 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci, 327 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı-davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.