Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6007 E. 2024/4795 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz talebi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/927 E., 2023/937 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/555 E., 2023/127 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerin karar verilmiştir.

Kararın Davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eş ile ilgilenmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde davranışlarda bulunduğu, etrafından borç para istediği, doğum sırasında davacı kadının yanına gitmediği, ortak çocuklarla ilgilenmedi belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere kendisi için aylık 600,00 TL, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00'er TL tedbir nafakalarının devamı ile; kararın kesinleşmesinden itibaren davacının kendisi için aylık 800,00 TL yoksulluk; ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 600,00'er TL'den 1.200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar için nafaka taleplerinin dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere aylık 1.000,00 TL tedbir, kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aynı miktarda iştirak nafakalarının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, hükmedilen iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından o yılın başında açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, davacının kendisi için dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere aylık 600,00 TL tedbir, kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TÜİK tarafından o yılın başında açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine karar verilmiş, davacı kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.