Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6016 E. 2024/4789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak hükmedilen tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının kusurlu davranışları yanında davacı erkeğin de kadına üç kez boş ol dediğinin tespit edilmesi nedeniyle, kadının tam kusurlu olarak kabulünün hatalı olduğu, kusurun her iki tarafta da bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1540 E., 2023/531 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/885 E., 2021/975 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline karşı hiç saygı göstermemiş olduğunu,müvekkiline küfür ve hakaretlerde bulunduğunu,davalının müvekkilin ailesine hiçbir surette gitmek istemediği gibi müvekkili de ailesinden uzaklaştırmak için her türlü yola başvurduğunu, gerek aile ve gerekse arkadaş ortamında müvekkili daima bastırdığını hatta hiç konuşturmadığını, müvekkilini yaptığı işi sebebiyle küçümsediğini, Ankara’da yaşamak istemediğini, Diyarbakır’a gitmek istediğini söyleyerek huzursuzluk çıkarttığını, müvekkilinin belki düzelir umuduyla davalının isteği üzerine davalı ile birlikte Diyarbakır iline yerleştiğini, müvekkilinin sigortasız bir işte çalışmak zorunda kaldığını, ancak aynı huzursuzluk ve kavgaların artarak devam ettiğini, Diyarbakır’da kalınan 2 aylık süreçte davalının ağabeyinin müvekkiline şiddet uyguladığını, en sonunda davalının ailesinin yanına gittiğini 26.08.2018 tarihinde akrabalarıyla ortak konuta giderek davacının özel eşyaları aldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bayram tatili için eşiyle Diyarbakır’a gitme planı yapmakta iken, eşi tarafından uygun bilet buldum denilerek erkenden Diyarbakır’a gönderildiğini, müvekkilinin Diyarbakır’a ulaştığını söylemek için eşini aradığında kendisinden yanıt alamadığını, ısrarlı aramaları sonucunda cevap veren eşin kendisine“ bir daha arama,seni istemiyorum,senden nefret ediyorum” dediğini, müvekkilinin evililiği boyunca eşinden şiddet gördüğünü, küfür ve hakaretlerine maruz kaldığını ancak düzelir umidiyle sabrettiğini, evlilik yüzüğü dışında yanına hiçbir ziynet eşyasını almadığını, ziynet eşyalarını yanına almak isteyen müvekkile kaybolur denilerek ziynetlerin verilmediğini beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini, müvekkil yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde 80.000,00 TL bedelinin davacı karşı davalıdan tahsili talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kocasına “sen adam mısın,gerizekalı,salak,sen erkek misin diyerek hakaret ettiği, kocasını yaptığı işi sebebiyle küçümsediğ belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne. tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, 77.210,18 TL ziynet bedelinin kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ziynet eşyalarının kabulü, reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, boşanma davasının kabulü, kusur, tazminatlar, kendi lehine nafaka ve tazminata hükmedilmemesi ve ziynet alacağına ilişkin kararda çelişki bulunması yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, cevap dilekçesi ile ziynetlerinin aynen iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ettiğini, bu isteğin boşanmanın eki niteliğinde olmadığını, kadının bu konuda açılmış karşı veya birleşen bir davası da bulunmadığını, Mahkemenin süre vermesi üzerine davalı tarafça nispi harcın yatırıldığını ancak harcın yatırılmasının talebi dava haline getirmeyeceğini, kadının ziynet alacağı yönünden usulüne uygun açılmış bir davası ve karşı davası olmadığını belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ziynet alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, boşanma davasının kabulü, kusur, tazminatlar, kendi lehine nafaka ve tazminata hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen nafaka ve tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı 190 ıncı, 369 uncu, Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı kanun 50 ve 51 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece her ne kadar boşanmayı gerektiren olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu kanaatine varılarak hüküm kurulmuş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; kadının Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları karşısında erkeğin de kadına üç defa boş ol dediği vakıasının sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde kadın tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun "boşanma ve fer'îlerine" yönelik esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun "boşanma ve fer'îlerine" yönelik esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı kadın vekilinin İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.