"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/485 E., 2023/631 K.
KARAR : Kısmen direnme, kısmen bozmaya uyularak ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/56 E., 2020/377 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı kısmen direnme kısmen bozmaya uyularak davanın reddine kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilini ... isimli bir bayanla aldattığını, ağır küfür ve hakaretleri olduğunu, yıllarca davalının psikolojik şiddeti ile sosyal hayatı olmadığını ve ailesiyle görüşemediğini, emekliliği için para veya harçlık vermediğini, davalının müvekkilini ölümle tehdit ettiğini beyanla davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve mahkemenin uygun göreceği miktarda yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2016/53 Esas, 2018/836 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğu, davacı kadının emekli olup sürekli ve düzenli geliri bulunduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından nafaka taleplerinin reddi, davalı erkek vekili tarafından ise tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.03.2019 tarih ve 2019/154 Esas, 2019/192 Karar sayılı kararı ile delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun gerekçeli kararın bulunması gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili davanın kabulü gerektiği, davalı erkek vekili ise kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve2020/1124 Esas, 2021/1455 Karar sayılı kararıyla; tarafların müşterek kızlarının rıza dışı evlenmesi nedeniyle çıkan tartışmada birbirlerine hakaret ettikleri, davacı kadının da hakaret vakıasına dava dilekçesinde dayandığı ve tarafların yeniden bir araya gelmedikleri evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı gerekçesi ile kadının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.10.2022 tarih ve 2022/1378 Esas, 2022/7685 Karar sayılı ilamıyla, İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli kararında verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği, bu karara karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurulmadığı, bu nedenle artık fiziksel şiddet dışındaki davacı kadının diğer iddiaların gerçekleşip gerçekleşmediği husunun Bölge Adliye Mahkemesince inceleme olanağı bulunmadığı, kusur belirlemesine ilişkin istinaf incelemesinin münhasıran davalı erkeğe yüklenen fiziksel şiddeti vakıasına hasren yapılabileceği, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uygulama vakıası da sabit görülmediğine göre artık davalı erkeğin kusuru bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerektiğinden bahisle istinafa geldiği, bu sebeple boşanma kararının kesinleşeceği yönündeki kabul kararına karşı direnilmesi gerektiği, bozma ilamındaki, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karara karşı kadının, kusur tespiti yönünden bir istinafı bulunmadığı, bu sebeple erkeğe hakaret vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceği yönündeki bozma kararına uyulmasına karar verilerek tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, davacı kadının erkeğe atfettiği fiziksel şiddet iddiasını ispatlayamadığı, diğer kusur iddialarının ise kadının ilk kararı kusur tespiti yönünden istinafa getirmediği için incelenemeyeceği bu hâlde davalı erkeğe yüklenecek bir kusur bulunmadığından, kadının açmış olduğu boşanma davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay'ın boşanmanın kesinleştiği yönündeki kabule ilişkin kararında davalı erkeğin ilk istinafında boşanma kararını da istinaf ettiği, bu nedenle boşanma kararının kesinleştiği yönündeki kabul kararına karşı direnilmesine, davanın reddine, davacı kadın yararına İlk Derece Mahkemesince hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığı vakıasının sabit olduğunu, davanın kabulü ile birlikte müvekkili yararına nafaka ve tazminata karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen direnme, kısmen uyma kararının doğru olup olmadığı, uyulmasına karar verilen yönlerden bozmaya uygun hüküm kurulup kurulmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi, 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; temyiz incelemesine konu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kısmi direnme kararı, davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında İlk Derece mahkemesince kurulan boşanma hükmünün, davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna konu edilmek suretiyle kesinleşmemiş olduğu anlaşılmakla yerinde olduğundan kısmi direnme kararının onanması gerekmiştir.
3.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ile 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.