"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1333 E., 2022/2549 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/188 E., 2022/242 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince üç davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, kadına ve kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna hakaret ettiğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, kadının önceki evliliğinden olan çocuğunu istemediğini, iftira attığını, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını ilgili davanın reddedildiğini ve tarafların bir araya gelmediğini, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların eylemli ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili birleşen dava dilekçelerinde özetle; erkek aleyhine açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında dosya arasına alınan nüfus kayıtlarından erkeğin Besme isimli kadın ile evlilik dışı birlikteliği olduğu ve bu birlikteliğinden çocukları olduğunun anlaşıldığını, erkeğin zina eyleminde bulunduğunu, kadının bu durumu 17.03.2021 tarihli duruşmada öğrendiğini ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, hakaret ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, iftira attığını, kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddedildiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğini sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, kadının dava konusu eylemi 2016 yılında öğrendiğini, aynı zamanda taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının halen derdest olduğunu ve işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında erkek tarafından açılan ve ret kararı ile sonuçlanan boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, ret kararının kesinleşmesinin üzerinden 3 seneden fazla zaman geçtiği ve asıl davanın kabul şartlarının oluştuğu, karşı dava ve birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise erkeğin karşı dava dilekçesinde dayandığı vakıaların asıl davaya dayanak teşkil eden dava dosyasından önce gerçekleştiği ve dayanak teşkil eden davanın yapılan yargılaması sırasında kadına kusur olarak yüklenmediği, işbu dava dosyasında kadın aleyhine değerlendirilemeyeceği, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde erkeğin halen Besme isimli kadın ile birlikte yaşadığı, bu birlikteliğinden çocukları olduğu, birleşen davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, zira erkeğin zina eyleminin halen devam ettiği gerekçesiyle; asıl davanın eylemli ayrılık hukuki sebebiyle, birleşen davanın ise zina hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak geliri olmadığı anlaşıldığından kadın yararına karar tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, birleşen davada tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat ve tedbir nafakası taleplerini ayrı ayr reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, yarılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, asıl davanın ve birleşen davanın kabulü, karşı davanın ise reddi sebebiyle kadın yararına ayrı ayrı üç maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, tanık beyanlarının birbiriyle çelişkili olduğu, kadının davalarının reddi ile erkeğin karşı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, yine erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin de kadın aleyhine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk Derece Mahkemesinin her üç dava ile ilgili kararlarında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davaların esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisine toplandığı, kanun olayda uygulanmasında hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun, kusur belirlemesinin doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamı boşanmakla kadının yoksulluğa düşecek olması ile günün ekonomik şartlarına göre İlk Derece Mahkemesince kadın yararına taktir edilen nafaka, tazminat ve bunların miktarlarına dair kararların uygun ve yerinde olduğu belirtilerek; davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davalarının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına tedbir nafakası, maddî, manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'tan alınarak ...'ya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.