Logo

2. Hukuk Dairesi2023/604 E. 2023/1800 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususlar ile bozmaya uyulmasıyla karşı taraf lehine kazanılmış hak doğuran hususların temyiz incelemesine konu edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak hüküm kurduğu, bozma kapsamı dışında kalan hususların temyiz incelemesinin mümkün olmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf lehine kazanılmış hak doğan hususların da yeniden incelenemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/611 E., 2022/1225 K.

DAVA TARİHİ : 13.10.2015

KARAR : Kısmen ret

Taraflar arasında ilk derece mahkemesince görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddi ile müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2016 tarihli kararı ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına ve kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2016 tarihli kararına karşı; davalı erkek, kusur tespiti, kadının kabul edilen maddî-manevî tazminatları ile nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2017 tarihli kararı ile tüm deliller toplanarak kusur tespitinin yapılması ve kusur tespiti neticesinde tazminat talepleri hakkında hüküm kurulması gerektiği belirtilerek; hükmün kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2018 tarihli kararı ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına ve kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2018 tarihli kararına karşı; davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, kadının kabul edilen maddî-manevî tazminatları ile nafakalar yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli kararı ile erkeğin kusur tespiti, kadın lehine hüküm altına alınan maddî-manevî tazminatlar ve tedbir nafakasına ilişkin istinaf talebinin esastan reddine ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli kararına karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 24.02.2022 tarihli ilamı ile, dosya kapsamından davalı erkeğe yüklenecek kusurun varlığının ispat edilemediğini, davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini ancak boşanma hükmünün temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, bu nedenle bu hususun bozma nedeni yapılmadığını ve sadece yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiğini, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının koşullarının gerçekleşmediğini, bu nedenle kadının tazminat taleplerinin kabulünün doğru bulunmadığını belirterek; hükmün bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak, bozma ilamına uyulmakla kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, bozmaya uymakla karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.