"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2392 E., 2022/1876 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/497 E., 2021/492 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede gösterilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacı kadının ortada hiç bir sebep yokken aşırı kıskançlıkları veya başka sebeplerle tartışma çıkardığını, sinirlendiğinde eline ne geçtiyse kırmak istediğini, davacı- karşı davalı erkeğe atmak istediğini, bu sebeple tedavi gördüğünü, evden uzaklaştırma kararı aldığını, davacı- karşı davalı erkeğin de 8 aydır ailesinin yanında yaşadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri davacı- karşı davalı erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığını, evin geçimi ile ilgilenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, cinsel hayatlarının olmadığını, evde sürekli porno izlediğini, eve başka kadın getirmeyi teklif ettiğini, çocuklara ilgi ve şefkat göstermediğini iddia ederek tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, müvekkili yararına aylık 800,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına 800,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2017 tarih ve 2016/376 Esas 2017/526 Karar sayılı kararı ile; davacı- karşı davalı erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evde çocukların görebileceği şekilde porno filme seyretmeyi alışkanlık haline getirdiği, davalı- karşı davacı kadının ise erkeğe hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı- karşı davalı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı- karşı davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, çocuk yararına 200,00 TL tedbir, 350,00 TL iştirak nafakasının, kadın yararına 200,00 TL tedbir, 250,00 TL yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ve vekâlet ücreti yönünden, davacı karşı davalı erkek vekili her iki dava, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2020 tarih ve 2018/3555 Esas 2020/179 Karar sayılı kararı ile; davacı- karşı davalı vekiline yapılan cevap ve karşı dava dilekçesi tebligatının geçersiz olduğu, bu şekilde dilekçeler teatisi aşamasının tamamlanmadığı ve usulüne uygun ön inceleme yapılmadığı ve Mahkemece, davalı karşı davacı kadına az kusur verilmesine karşılık, davacı karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olması dışında 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşullarının hangi gerekçe ile oluşmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçe ile davacı karşı davalı erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleri ile tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının asıl ve karşı dava yönünden kaldırılmasına, gerekçede gösterildiği şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar davalı- karşı davacı kadının, davacı- karşı davalı erkeğe saygısız olduğu, hakaret ettiği doğruluğuna itibar edilen tanık beyanları ile sabit ise de; davacı tarafın bu vakalara usulüne uygun şekilde dayanmadığı, taraflar arasında bir takım tartışmalar yaşandığı da sabit görülmekle birlikte bu tartışmaların davalı- karşı davacının kusurlu hareketlerinden kaynaklandığının kanıtlanmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, davalı karşı davacı vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığı, davacı- karşı davalının da karşı davayı takip etmediklerini bildirmesi üzerine yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci madde hükümleri gereğince karşı davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği gerekçesi ile karşı davanın 26.09.2020 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili; tarafların anlaşamadıklarının sabit olduğu, davalı karşı davacı kadının kusurunun ispatlandığını, tarafların uzun yıllardır ayrı yaşadıklarını ve bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını kararın müvekkili yararına bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2022 tarihli ve 2021/2392 Esas, 2022/1876 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanlarının bir kısmının kabule elverişli olmayan beyanlar, bir kısmının ise dayanılmayan vakıalara ilişkin olduğu; davalı karşı davacı kadının kusurunun ispat edilemediği, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili; tarafların anlaşamadıklarının sabit olduğu, davalı- karşı davacı kadının kusurunun ispatlandığını, tarafların uzun yıllardır ayrı yaşadıklarını ve bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını kararın müvekkili yararına bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı- karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve davacı- karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun`un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.