Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6075 E. 2024/4310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanına dayanılarak erkeğe yüklenen fiziksel şiddetin soyut nitelikte olması ve kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları karşısında ağır kusurlu sayılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kusur belirlemesi ve kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmeden kısmı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2254 E., 2023/610 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/268 E., 2021/388 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının başka bir şahısla müvekkilini aldattığını, kadının erkeği Iğdırlı Tekin isimli bir çobanla gönül ilişkisi yaşayarak, cinsel birliktelik yaşadığını kabul ettiğini ve kendisini affetmesini istediğini, belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, Yusuf ve İrem'in velâyetinin babaya tevdiine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, ... isimli kişinin müvekkili rahatsız ettiğini, erkeğin anlaşmalı boşanma davası açtığını, ancak sonrasında açmış olduğu davasından feragat ettiğini, eşini affettiğini, müvekkilinin evlilikleri boyunca birçok kez şiddete maruz kaldığını, erkeğin ilgisiz biri olduğunu, evlilik birliğinin yükümlülükleri yerine getirmediğini, eve geç geldiğini, kumar oynadığını üçüncü kişilerden duyduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 300,00'er TL tedbir, iştirak, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı kadının adli yardım talebi 17.02.2021 tarihli duruşmada kabul edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadının sadakatsiz, güven sarsıcı davranışlar ile hareket edip, başka bir erkekle yoğun telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği, bu suretle davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalının ise mesai bitimi iş yerinden ayrıldıktan sonra evine geç saatlerde geldiği ve eşine karşı ilgisiz olduğu bu nedenle hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının kabulüne, kadının karşı davasının reddine, çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, çocuklar için aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakasının ağır kusurlu davranışları sebebiyle kaldırılmasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri.

Davalı karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kadının davasının reddi, kusur tespiti, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin kadın eşe yönelik belirlediği vakıalarda bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı-karşı davalı erkeğin belirlenen ve aleyhe istinaf bulunmadığından kesinleşen mesai bitimi iş yerinden ayrıldıktan sonra evine geç saatlerde geldiği ve eşine karşı ilgisiz olduğu şeklindeki kusurlu vakıaları yanında tanık ...'nın görgüye dayalı beyanı ile erkeğin kadın eşe karşı şiddet uyguladığı, bu durumda kadının güven sarsıcı davranışları nedeniyle hafif kusurlu, erkek eşin de eve geç gelmek, eş ve çocuklarla ilgilenmemek ve şiddet uygulamak suretiyle ağır kusurlu olduğu, kadının davasının reddi ile kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin karşı davanın reddi, kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, hüküm gerekçesindeki kusur belirlemesinin düzeltilmesine, kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafakalar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönündden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, buna bağlı olarak kadının davasının kabulü ile kadın lehine nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraflar dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince davacı karşı davalı erkeğe tanık ....'nın beyanı ile eşine fiziksel şiddet uyguladığı vakıası da eklenmek suretiyle sonuç itibariyle ilgisiz, eve geç gelen ve eşine şiddet uygulayan erkeğin, güven sarsıcı davranışlar sergileyen kadına oranla ağır kusurlu olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kadının boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

3. Toplanan delillerden, erkeğin eve geç geldiği ve eşine karşı ilgisiz olduğu yönünde yapılan değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığı ne var ki tanık ....'nin beyanında geçen fiziksel şiddet eyleminin yer ve zaman içermeyen soyut beyanlardan ibaret olduğu, bu durumda şiddet vakıasının hükme esas alınması doğru olmadığı gibi kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar içine girdiği, bu durumda birliğin sarsılmasına neden olan olaylarda davalı karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

4.Yukarıda belirtilen olaylara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı karşı davacı kadının daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmez. (4721 sayılı Kanun m.175) Gerçekleşen bu durum karşısında kadının yoksuluk nafakası talebinin reddi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.