Logo

2. Hukuk Dairesi2023/613 E. 2023/5775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması davası devam ederken, taşınmazın satışı üzerine davanın ıslah edilerek istirdat davasına dönüştürülmesine rağmen, mahkemenin ıslah edilen talepler doğrultusunda karar vermeyip davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutunun satışı halinde 4721 sayılı TMK’nın 194. maddesinde düzenlenen korumanın sadece aile konutuna yönelik olduğu, bedelinin tahsilinin bu maddeden kaynaklı olarak istenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2144 E., 2022/2495 K.

DAVACI (MÜTEVEFFA) : ...

MİRASÇILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-Taygun Akgül

DAVALILAR : 1-... 2- Halk Bankası...Şubesi vekili Avukat

Sedat Baygeldi

DAVA TARİHİ : 17.07.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ :...1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/468 E., 2022/46 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklik giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava ve dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında 30.07.2018 tarihinde...1. İcra Müdürlüğünün 2017/7708 Esas sayılı dosyasında satış tarihi verildiğini ve halihazırda aile konutu olarak kullanıldığını , ipotek kurulması için muvafakatinin alınmadığını ya da sahte imza atılmış olabileceğini, okuma yazmasının dahi olmadığını, davalı bankanın iyi niyetli olmadığını, aile konutu olan taşınmaz hakkında satış tarihi verildiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince...İli, Merkez İlçesi, Rızaiye Mahallesi, 186 Ada, 26 Parsel, Cilt No:32 Sahife No:3393 olan ana taşınmaz üzerindeki 10/48 arsa paylı 4. kat 5 Nolu Bağımsız Bölümün satışının durdurulmasına, taşınmaz üzerine davalı ... tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 02.10.2018 tarihli cevaba cevap ve ıslah dilekçesinde özetle; icra dosyasına teminat sunulamadığından taşınmazın satışının gerçekleştiğini, bu nedenle davayı 200.000,00 TL üst sınır ipotek bedeli üzerinden istirdat davasına dönüştürdüklerini ileri sürerek 200.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Dava dilekçesinin 02.08.2018 tarihinde tarihinde davalı ...’e usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.

2. Davalı ... vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının ve davalı eşinin ikamet adresi göstermelik olarak satış gününe yakın bir zamanda kötüniyetli olarak adreslerini değiştirdiklerini, aile konutu eşlerin birlikte ikamet ettikleri yer olduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunurken banka tarafından tekrardan ipotek edildiğini, somut olayda ; davacının mernis kayıtlarına göre dava konusu taşınmazı değil Cumhuriyet Mah. Şht. Polis ... Kılınç Sok No:3 İç Kapı No:3 Merkez... adresinde ikamet etmekte olup dava konusu taşınmazın aile birliği ile herhangi bir bağı bulunmadığını, taşınmaz üzerinde başka bir bankanın da ipotek tesis ettiğini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 16.07.2019 tarih ve 2018/494 Esas, 2019/547 Karar sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın aile konutu olduğu, bankanın ipotek kurulması sırasında davacı eşin muvafakatini almadığı, yasal takip sürecinde eşlerin farklı adreste ikamet ettikleri, dava konusu taşınmazın...1. İcra Dairesi' nin 2017/7708 E dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe koyulduğu, taşınmazın 07.07.2018 tarihinde kesinleşen ihale ile ...'a satıldığı, davacının 17.07.2018 tarihinde bu davayı açtığı, 4721 sayılı Kanun’un 705 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince taşınmazın mülkiyeti cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş bile olsa mülkiyet ihalenin yapıldığı andan itibaren alıcıya geçtiği, bu itibarla dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek işlevini yerine getirmiş ve hukuken ortadan kalktığı, dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince ipotek işleminin davacı eşin rızasına bağlı olmaktan çıktığı, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihale alıcısına geçmekle taşınmaz aile konutu olma niteliğini ipotekli taşınmazın cebri icra ile satışı öncesinde davacı tarafından taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla açtığı bir davanın da bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 175.000,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 02.07.2021 tarih ve 2020/1259 Esas, 2021/1769 Karar sayılı kararı ile eldeki davanın, davacının 02.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olmaktan çıktığı, davacı tarafça istirdat davası olarak nitelendirildiği, ipotek bedeli talepli alacak davasına dönüştürüldüğü, davacının ıslah ettiği davası yönünden deliller değerlendirilerek olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle bu yönden denetlenecek bir hüküm bulunmadığı; kabule göre; mahkeme kararına dayanak yapılan ve...1. İcra Dairesi tarafından ...Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen belgede ihalenin kesinleşme tarihi 07.07.2018 olarak ifade edilmiş ise de, dosyada mevcut taşınmaz satış ilanında ilk satış günü 30.07.2018 olduğu, ortaya çıkan çelişki de nazara alınarak, taşınmazın paraya çevrilmesine ilişkin...1. İcra Dairesi'nin 2017/7708 Esas sayılı dosyasının dosya arasına alınmamış olması doğru görülmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi uyarınca kararın tümü yönünden kaldırmasına, belirtilen eksiklik giderilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin diğer itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ...1. İcra Hukuk Mahkemesince 07.08.2018 tarihli verilen cevap yazısında...1. İcra Müdürlüğünün 2017/7708 Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak 30.07.2018 tarihinden cevap tarihine kadar mahkemelerinde ihalenin feshi davasının açılmadığı, davacı ... yargılama devam ederken 01.02.2021 tarihinde vefat ettiği, murise ait veraset belgesi dosyaya sunulduğu, ... mirasçıları ... ile ... davaya dahil olduğu; davalı Banka tarafından davacının ipotek tesisine açık muvafakatının bulunduğu hususu ispatlanamadığı, bankanın bu yükümlülüğünden kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırır nitelikte bir delil sunulamadığı, ipotekli taşınmazın cebri icra ile satışı öncesinde davacı tarafından taşınmazın aile konutu olduğu iddiasıyla dava açıldığı, davalı tarafından icra takibine devam edilip taşınmazın satılmasına vesile olduğu, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu, geçersiz ipotek uyarınca yapılan takip ile davacının zararına sebebiyet verilecek şekilde taşınmazın cebri icra ile satışına sebebiyet verildiği, mahkememizce icra takip dosyasındaki kıymet takdiri, taşınmazın satış bedeline göre davacının zarara uğradığı miktarın kıymet takdiri raporundaki bedel olan 175.000,00 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 175.000,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 02.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; bankanın sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının adresinin dava konusu yer olmadığını, kötü niyetli olarak adres değişikliği yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 17.07.2018 tarihinde aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi konulması talepli açıldığı, taşınmaz icra yolu ile 08.08.2018 tarihinde kesinleşen satışla dava dışı ...'a satıldığı, davacı 01.02.2021 tarihinde vefat etiği, mirasçılarının davaya devam ettiği, davacı vekili 02.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmazın satıldığını, ipotek bedeli üzerinden davasını 200.000,00 TL alacak davası olarak devamını talep ettiği, 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddede yer alan korumanın sadece aile konutuna yönelik olduğu, aile konutunun satışı üzerine bedelinin tahsilinin 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinden kaynaklı olarak istenemeyeceği, dikkate alınarak bu çerçevede hareket edilip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, ne var ki bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, bankanın özen yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde kadının muvafakatini almadan ipotek tesis ettiğini, bu geçersiz ipotek tesisine dayanarak 12.06.2016 tarihinde...1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7708E. sayılı takip dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlattığı, ihtiyati tedbir istenmesi ve gerekli teminatı sağlayamadığı, cebri icra yoluyla satış gerçekleştiği, bu sebeple dava ıslah edilerek istirdat davası olarak devamını talep ettiklerini, gönderme karar gerekçesi ile son karar gerekçesi arasında çelişki oluşturduğunu, gönderme gerekçesinin gerekli yerine getirilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davası sırasında ıslah dilekçesi ile dava konusunun değiştirilmesine karşın talepleri doğrultusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olup olmadığı ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi , 705 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.