"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1656 E., 2023/473 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/532 E., 2021/1369 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, evliliğin başından itibaren erkeğin ailesi ile görüşmeyi reddettiğini, ailesinin kendilerini ziyaret etmesine dahi müsade etmediğini, tavırlarının ortak çocuk doğduktan sonra da devam ettiğini, kızı ile görüntülü konuşurken kadının engelleyerek ışıkları kapattığını, erkeğin ailesini benimsemediğini, instagram hesabında sadece kendi kızlık soyadını kullandığını, tarafların uzun zamandır aynı yatağı paylaşmadıklarını, cinsel hayatlarının olmadığını, erkeğe sürekli “...Seni sevmiyorum, seni istemiyorum...” şeklinde sözler söylediğini, sık sık ailesinin yanına giderek aylarca eve dönmediğini, yaklaşık iki yıl önce erkeğin ailesinin evinde iken bütün ailenin yanında erkeğe ve ailesine hitaben “...Hepiniz geri zekalısınız...” dediğini, sonrasında da herkesin içinde erkeğin eline battaniye verip “...Yanımızda yatma, git nerede yatarsan yat...” diyerek küçük düşürdüğünü, erkeğe ve ailesine sürekli hakaret ederek "...Allah belanızı versin, aileni görmek istemiyorum, hepinizden nefret ediyorum..." gibi sözler sarf ettiğini, evin içerisinde sürekli sorunlar çıkardığını, kızdığı zaman ortak çocuğa bağırdığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; evlilik süresi boyunca erkeğin ilgisizliğine ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, erkeğin evde kaldığı zamanlarda telefonla oynamaktan kadın ile vakit geçirmediğini, erkek ve ailesi tarafından hor görüldüğünü, ailesinin kadını hiç kabullenmediklerini, her defasında kadını göndermek istediklerini dile getirdiklerini, kadını ailesinin evine bırakarak Bursa'ya döndüğü, kadın evliliğini kurtarmak için her aradığında cevap alamadığını, erkeğin psikolojik şiddetin yanında fiziki şiddet de gösterdiğini, düğünde takılan takıların erkek tarafından şiddet uygulanarak zorla kadından alındığını, kadın ya da çocuk hastalandığında parasının olmadığını söyleyerek hastaneye götürmediğini, sürekli dışarıda arkadaşlarıyla gezdiğini, aradığında küfür ve hakaretler ederek telefonu yüzüne kapattığını, eve geldiğinde kadının ve çocuğunun olmadığı bir odaya geçerek sürekli elinde telefon ile oynadığını, ortak çocuğun sol gözünde kayma olmasına rağmen çocuğu hastaneye götürmediğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının bedelinin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğin ailesini eve yanaştırmadığı, torunlarıyla görüştürmediği, aileni sevmiyorum dediği, eşine gerizekalı dediği, erkeğin ailesinin yanında bataniyeyi eline vererek nerde yatırsan yat şeklinde küçük düşürücü davranışta bulunduğu, erkeğin ise eşiyle ve çocuğuyla ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, Bursa'ya ziyarete gelen kadının ailesini müşterek evde istemediğinden, ailenin tekrar otogardan Adıyaman'a dönmelerine sebep olduğu, eşinin ailesinin gelip gitmelerini istemediği, eşine para vermediği, eşininin Adıyaman'daki ailesinin ziyaretine gitmek istediğinde bilet parasının kadının ailesi tarafından gönderildiği, tarafların birbirine karşı söylemleri ve istememezlik tutumları nedeniyle boşanmaya neden olan olaylarda her ikisinin de eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için karar tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine karar tarihine kadar aylık 600,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanmasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kusurları; kadının baba evinde doğum yaptığı, çocuğun gözündeki durum ve sağlığı ile ilgilenmediği, kadını evlilik içinde sık sık baba evine gönderdiği, kadının ailesini ortak konutta istemediği, kadının ailesinin ziyaret için Adıyaman'dan Bursa'ya gittiği, erkeğin gelmesinler dediği için otogardan tekrar Adıyaman'a döndükleri, kadının kusurları ise; erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, ortak çocukla görüştürmediği, eşini istemediğini söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusura yönelik istinaf itirazının kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine takdir edilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarının az olduğu, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, yeniden hüküm kurulmak suretiyle çocuk için asıl dava (30.06.2020) tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 15.12.2020 tarihli duruşmasının "4" nolu ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile kadın lehine asıl dava (30.06.2020) tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten 1 yıl sonra başlamak kaydıyla yıllık TÜFE oranında artırılmasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin diğer yönlere ilişin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve miktarları ile nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul edilen tazminatlar için kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.