"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1863 E., 2023/613 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Besni 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/180 E., 2022/64 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına defalarca şiddet uyguladığını, bu şiddetin hem fiziksel hem de psikolojik şiddeti içerdiğini, ekonomik olarak destekte bulunmadığını, sabah eve bırakılan 1-2 lira ile bütün günü idare etmeye çalıştığını, kadını sokakta, evde dövdüğünü ve hakaretlerde bulunduğunu, kadının onurunu yerle bir ettiğini, kadının ailesini eve kabul etmediğini, kadının yakınları geldiği zaman evde kavganın arttığını ve şiddete uğradığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, evlilik birliğinin kurulduğu ilk gün erkeğin annesiyle birlikte yaşamak istemediğini belirttiği, evden göndermediği taktirde boşanacağını belirttiğini, "...Gaziantep'e taşınmazsan babamın evine yerleşir senden boşanırım..." dediğini, düşük yaptığını ve erkeğe haber vermeden ailesinin evine gittiğini, fiili ayrılık sürecinde erkeğin barışma girişimlerine kadının yanaşmadığı gibi erkeği tehdit ettiğini, "...Kazandığın maaşı bana vereceksin vermezsen nafaka davası açarım, çocuğumuzu göstermem..." şeklinde tehditkar bir dille erkeğe baskı uyguladığını, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğunu da ağladığı için sürekli bağırarak korkuttuğu ve çocuğun iradesiyle hareket yapmasına korkutucu hallerde bulunarak engel olduğunu, 15.06.2020 tarihinde erkek işten eve geldiğinde kadının çocuğuyla birlikte evini terk ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 80.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, ilk evlendiklerinde Gaziantep'te yaşamak istediği ve bu sebeple evi terk ettiği, sonrasında Gaziantep'e taşındıktan sonra da kadının, erkeğin tanığı Mehmet yanında "...Ben artık evliliği kaldıramıyorum, gitmek istiyorum, çok sıkıldım..." dediği ve tanık Mehmet'in onu babasının evine götürdüğü, bir süre kaldıktan sonra geri geldiği, çocukları dünyaya geldikten kısa bir süre sonra da evi terk ederek babasının evine gittiği ve son iki yıldır eve gelmediği, evi haklı sebeple terk ettiği hususunu kanıtlayamadığı, bu sebeple kadının evliliği kaldıramadığını beyan ettiği ve daha önce de iki kez evi terk ederek ve en son olarak da son iki yıldır eve gelmeyerek evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, kadının evden ayrılmayı süreklilik haline getirdiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin ispatlanmış bir kusurunun olmadığı, kadının gerçekleşen kusurlu eyleminin erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, erkeğin koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, evlilik süresi, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın aleyhine verilen maddî tazminatın fazla olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, erkek yararına 5.000,00 TL maddî tazminata, kadının diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın reddi ve maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.