"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/756 E., 2023/1171 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine, düzeltilmesine ve istinaf dilekçelerinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/744 E., 2022/819 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet eşyası alacağı talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların; ziynet eşyası alacağı talepli davada verilen kabul ve ret kararına dair istinaf dilekçelerinin reddine, ev eşyası alacağı ve boşanma talepli davada tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, sağır ve dilsiz olan davacı kadını rızası dışında zorla kaçırdığı, cinsel birlikteliğin gerçekleşmesi nedeniyle mecburen evlendiklerini, bu süre zarfında müvekkilini ailesi ile görüştürmediğini, müvekkilini ilk evliliğinden çocukları, annesi ve davalı erkek eşin eve getirdiği kimsesiz bir adamla yaşamak zorunda bıraktığını, müvekkili engelli olduğu için sözlü olarak hakaret, tehdit ve psikolojik baskı ve fiziksel şiddet gördüğünü, ölüm tehditleri aldığını, tüm bu eylemlere dayanamayan müvekkilinin Antalya ilinde bulunan kardeşlerinin yanına sığındığını, davalı erkek eşin müvekkiline ait ziynet eşyalarını elinden zorla alarak araç satın aldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, dava dilekçesinde tek tek yazılan ev eşyalarının ve müvekkiline ait ziynet eşyalarının aynen teslimine, aynen teslimi mümkün değilse bedellerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekilinin 07.05.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet eşyası alacağına yönelik taleplerini 7.132,60 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacı kadına düğünde altın takılmadığını ve dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının imitasyon olduğunu, iddia ederek davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığı için, usulden reddine, yetkili İstanbul mahkemelerine gönderilmesine, davacı kadının davasının boşanma talebi yönünden kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini fakat tazminat, nafaka ve diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2019 tarihli ve 2017/995 Esas, 2019/659 Karar sayılı kararı ile;evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tanık beyanlarına göre erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ev eşyası yönünden talepte bulunmuş ise de, bu talebi ile ilgili harç yatırmadığı, kişisel eşyalar talebi yönünden ise kişisel eşyaları teslim aldığını beyan ettiği, kadının, davalı erkeğin fiziksel şiddet uygulaması ile evden ayrılmak zorunda kaldığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, ev ve kişisel eşyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
B. Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönlerinden davalı erkek ise yetki itirazının reddi, kusur tespiti, kadın yararına belirlenen nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen 02.05.2023 tarih, 2023/756 Esas ve 2023/1171 Karar sayılı karar ile; boşanma ve ziynet eşyası alacağı davası yönünden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle; kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkek vekilinin yetki itirazı yönünden delillerini sunmak üzere süre verildiği, yapılan adres araştırması ve tarafların beyanları uyarınca yetki itirazı hadise şeklinde incelenip mahkemenin yetkili olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tanık beyanları değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve korunmasında taraflar ve toplum açısından bir yarar kalmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ziynet eşyalarına ilişkin olarak kadının yemin deliline dayandığından mahkemece bu husus hatırlatılmış, davalı erkek, nikahta altın takılmadığını ancak düğün hediyesi olarak kadına bilezik aldığını, bu altını bozdurdukların , yine kadına iki adet çeyrek ve bir adet yarım altın aldığını bu altınların kendisinde olduğunu ve vermeye hazır olduğunu beyan ettiği, davacı kadının ev eşyası yönünden talepte bulunmuş ise de, bu talebi ile ilgili harç yatırmadığı, kişisel eşyalar talebi yönünden ise kadın kişisel eşyaları teslim aldığını beyan ettiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı talebine yönelik olarak ise; ziynet eşyasına ilişkin talebin kısmen kabulü ile iki adet çeyrek altın veya olmadığı taktirde bedeli olan 706,30 TL, bir adet yarım altın veya olmadığı taktirde bedeli olan 706,30 TL olmak üzere ziynetlerin aynen iadesine aksi taktirde 1.412,60 TL nin davacı kadına ödenmesine; kadının ev eşyası ve kişisel eşya yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma ve kabul edilen ziynet alacağı nedeniyle kadın yararına maktu, reddedilen ziynet alacağı ile eşya alacağı talebi yönünden erkek yararına maktu olacak şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî-manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı, ziynet davasında reddedilen talepler ile ev ve kişisel eşyaları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili mahkemede dava görülmediğini belirterek, kusur tespiti, kadın lehine kabul edilen tazminatlar ve nafaka ile ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ziynet eşyalarına yönelik istinaf başvurusunda; Mahkemece kabul ve reddedilen miktarlara göre karar kesin nitelikte olduğundan ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvuru dilekçesinin reddine, ev ve kişisel eşya alacağı yönünden ise; davacı kadının ev ve kişisel eşya talebi yönünden, verilen hükme karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığı, istinaf incelemesi ile bu hususta verilmiş kaldırma kararı bulunmadığı halde yeniden değerlendirme yapılarak davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu, Mahkemece boşanma yönünden ise "davalının davacıya şiddet uyguladığı, bu haliyle erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" belirtilerek boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğu, yaşanılan son olayda davacı kadın ile davalı erkek eşin önceki evliliğinden olma kızı arasında tartışma yaşandığı, bu olay sonrasında kadının bir süre daha ortak evde yaşadığı ve sonrasında şikayette bulunduğu, şikayet sonrasında yaşanılan bu maddî vakıa ile ilgili yargılama yapıldığı ve davalı erkek eşe, kızı hakkında tehdit ve basit yaralama suçlarından beraat kararı verildiği ayrıca kadın ve davalı erkek eşin kızı arasında gerçekleştiği iddia olunan olay esnasında davalı erkek eşin olay yerinde olmadığı tüm bu nedenlerle erkek eşe kusur izafe edilemeyeceğinden, kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu ancak boşanma hükmü taraflarca istinaf konusu edilmediğinden kusur belirlemesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği, erkek eşin herhangi bir kusuru ispat edilemediğinden kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle; tarafların kusur belirlemesine, erkeğin kabul edilen tazminatlar kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davacı kadın yararına; boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının yasal koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine; eşya alacağı davası yönünden davalı yararına hükmolunan vekâlet ücretine yönelik 14 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına ve tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek nafaka, ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Ziynet alacağına yönelik temyiz nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesine 12.06.2023 tarihli ek kararı ile kesinlikten temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup bu karara karşı temyiz talebinde bulunulmamıştır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri ile eşya alacağı davasında erkek yararına vekâlet ücretine dair hükmün kaldırılmasının yerinde olup olmadığı ve nafaka noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.