Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6197 E. 2024/4483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların boşanmalarına, velayet, nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2629 E., 2023/1060 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/107 E., 2021/1313 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı-karşı davacının evliliğin başından bu yana sürekli müvekkilini sövdüğünü ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, aşağılayarak tehdit ettiğini, erkeğin ilk şiddetini 27.05.2019 tarihinde uyguladığını ve bu tarihten sonra da şiddet uygulamayı mutad hale getirdiğini, müvekkili ile aynı yatakta uyumadığını, sürekli çalışma odasında kaldığını, sabahlara kadar pc'den porno izlediğini, müvekkilinden sürekli ters ilişki istediğini ve müvekkili ile olan cinsel konularını başka birileri ile müvekkilini rencide edecek şekilde konuştuğunu, erkeğin prostatit hastası olduğunu, müvekkilinin 2,5 aylık hamile olduğunu ve 04.01.2020 tarihinde buna rağmen müvekkiline şiddet uyguladığını, müvekkilinin şikayetçi olduğunu ve uzaklaştırma kararı aldığını, o tarihten bu yana tarafların ayrı olduklarını, erkeğin müvekkilinin annesinin yanında dahi "köylüler köyünüze gidin, bebeğinizi orada büyütün, orospu" gibi laflar ederek müvekkiline saldırmaya çalıştığını, müvekkilinin babasına "bu benim malım, ben istediğim şekilde davranırım, buna kimse karışamaz" diyebildiğini, "ben ...'u aldattım" şeklinde kendi el yazısı ile bir beyanını yazarak müvekkiline verdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğa aylık 1.000,00 TL nafaka bağlanmasını, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve masraf ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesinde anlatılan birçok olayın nişanlılık döneminde yaşandığını, kadının cinsellik konusundaki gerçek dışı beyanları gibi fiziksel ve psikolojik şiddet iddiasıyla da müvekkilini suçladığını, taraflar arasındaki en büyük sıkıntının davacının müvekkilinin işsiz oluşundan dolayı baskı altına alıp dilediği gibi yönlendirmeye çakışmasından kaynaklandığını, kadının agresif yapısı ve baskın kişiliği nedeniyle sürekli çıkarttığı tartışmalarla evliliği çekilmez hale getirdiğini, kadının hamileliği döneminde kanama geçirdiğini ve ... Hastanesinde tedaviye başladığını, kadının annesi ve babası ile birlikte karakola gittiğini ve yaklaşık bir hafta önce ... Hastanesinden aldığı rapor ile şiddet gördüğünden bahisle müvekkilinden şikayetçi olduğunu, burada 6 ay önce çekişmiş fotoğrafı da yeni bir olay gibi sunduğunu ve müvekkiline uzaklaştırma kararı verilerek boşanma davasının açıldığını, davacı-karşı davalının ağız ve genital organ akıntısı ve kokusunun müvekkili için çekilmez bir hal aldığını, kadının kişisel bakımını sürekli ihmal ettiğini, kadının aşırı kıskançlığının nişanlılık evresinde başladığını ve giderek artarak evliliği çekilmez hale getirdiğini, kadının müvekkiline hakaret içerikli sözler söylediğini, kadının ailesinin boş senet imzalamadıkları için müvekkiline ve ailesine soğuk davrandıkları, kadının müvekkilinin sağlık sorunu nedeniyle yaşadıklarını ve özel konuları yeni tanıştığı akrabalarına anlatarak müvekkilini küçük düşürdüğünü belirterek davanın reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarını, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, küçümsediği, kadının ise özel konuları başkalarına anlattığı, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için doğum tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; taraflı ve belirsiz tanık ifadeleri ile kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarı, karşı davanın kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine tazminata hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddi, asıl davanın kabulünü, tedbir ve iştirak nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, verilecek başkaca kusur bulunmadığı, kadına verilen kusurun tanık ...'nın beyanı soyut olmakla kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, Mahkemenin kusur dağılımının isabetsiz olduğu, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak takdir edilen miktarın günün ekonomik şartlarına tarafların ekonomik sosyal durumlarına, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına göre düşük kaldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî ve manevî tazminat isteyen kadının erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanma sonucu en azından erkeğin maddî desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek kadın için uygun bir maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin davasının reddine, ortak çocuk için Daire karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile bu miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, kadın için hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen davası, kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulü, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.