"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2585 E., 2023/1066 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/276 E., 2021/493 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalıda zeka geriliği olduğunu, davalı ve ailesinin bu hususu gizlediğini, davalının psikolojik rahatsızlıklarının da bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, haneye gelen misafirleri kovaladığını, davalının annesinin sürekli kavga çıkarttığını, küfür ve hakaretler ettiğini, davalının 04.07.2020 tarihinde ortak haneden ayrıldığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarını, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle;kadının evlendikten sonra kayınvalidesi ile aynı evde yaşamaya zorlandığını, sürekli kayınvalidesi tarafından iş yaptırıldığını, ailesi ile görüştürülmediğini, telefonu alınarak ailesi ile görüşmesini yasakladığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini,kardeşinin düğününden sonra evine döndüğünde kayınvalidesinin kadını bahçe kapısından içeri almayarak ''kocan seni boşuyor, artık burada işin yok'' diyerek dışarı attığını, aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, annesinin erkeğe şerefsiz köpek şeklinde hakaret etmesine, erkeğin anne ve babasına sinkaflı sözlerle küfür etmesine kadının sessiz kaldığı, birlik görevlerini yapmadığı, evde misafir gibi davrandığı ve eve gelen misafirleri kovduğu, erkeğin ise; kadını eve almadığı ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 250,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınıp davalı kadına verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi ile erkek yararına hükmedilen manevî tazimnat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına yüklenen kusurlardan annesinin, erkeğe ve erkeğin anne ve babasına hakaretine sessiz kalma kusurunun hatalı olduğu, bu hususta beyanda bulunan tanıklar ... ve ...'ın beyanlarının çelişkili olduğu, kadına yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, kararın sadece kadın tarafından istinaf edilmesi nedeni ile erkeğe yüklenen kusurlar kesinleştiği gibi kadına ilave kusurlar verilerek kadının hukuki durumunun aleyhine ağırlaştırılamayacağı, erkeğin gerçekleşen kusurlarının yanında bağımsız konut temin etmeme kusurunu da işlediği, her ne kadar evlilik kısa sürmüş ise de erkeğin babasının evliliğe müdahalesinin sabit olması karşısında kadından aynı çatı altında yaşamasının beklenemeyeceği, bu itibarla erkeğe bağımsız konut temin etmeme kusurunun verilmesinin gerektiği, gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu, kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak günün ekonomik koşulları nazara alındığında miktarı düşük olduğu, yapılan yargılama sonucunda hafif kusurlu bulunan, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmemesi hatalı olduğu, tespit edilen kusur dağılımına göre erkek lehine manevî tazminat taktiri hatalı olup, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile, kadının istinaf talebinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına Daire karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ile 20.000,00 TL toptan yoksulluk ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.