Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6250 E. 2024/107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin tespit edilmesi ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü bozma nedenlerinin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/939 E., 2023/1476 K.

DAVA TARİHİ : 20.12.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/321 E., 2022/831 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması- tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak açıklanan eksiklikler giderilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının boşanmaya ilişkin hükmün tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların Dermonde 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2016 tarih A.R.No 14/2315/A Esas sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu kararın 21.01.2017 tarihinde kesinleştiğini belirterek 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Usulü Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 50 nci ve devamı maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalının Belçika kanunları uyarınca, hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmadığını ve kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında, yokluğunda hüküm verilmiş olduğunu, 5718 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin (ç) bendi uyarınca davaya konu ilamın tenfizinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 02.12.2019 tarih ve 2018/60 Esas, 2019/756 Karar sayılı kararı ile kendisine karşı tenfiz-tanınma istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin açıklanan bu hususlardan birine dayanarak tenfiz-tanınma istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olmasının gerektiği, davalı yabancı mahkemece yargılamasında usule uygun Mahkemeye çağrılmadığını belirttiğini, davaya konu yabancı mahkeme ilâmının Türkçe tercümesinden davalının hükmü veren mahkemeye o yer kanunları uyarınca usule uygun şekilde çağırıldığının yazılmadığı, buna ilişkin belge davacı tarafça da sunulmadığı, Denizli İl Emniyet Müdürlüğü'nün cevabi yazısından davalının Türkiye'den 04.05.2011 tarihinde çıkış, 03.07.2014 tarihinde giriş yaptığı, bundan başkaca çıkış-girişinin olmadığı, davalının hükmü veren mahkemeye o yer kanunlarına göre usule uygun çağrılmamış olması tenfiz-tanımaya engel olacağı gerekçesi ile 5718 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin (ç) bendi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18.05.2021 tarih ve 2020/396 Esas, 2021/1160 Karar sayılı kararı ile tanınması talep edilen yabancı mahkeme kararına yönelik davacı tarafça sunulan onaylı evrak ve çevirilerinde, adresi bilinmeyen davalıya tebliğ edilmek üzere hükmün Dendermonde Kraliyet Savcısına teslim edildiği ve kararın yasal süre içerisinde temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin belirtildiği, yabancı mahkeme kararının davalıya tebliğ hususunda dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, davacının isteği doğrultusunda istinabe yolu ile bu hususta yabancı devlet makamlarından bilgi istenerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklarda kendisine başvurulan mahkeme takip edilecek usul kuralları bakımından, tarafların vatandaşı veya yabancı olduğuna bakmadan kendi hükümlerini uygulamak zorunda olduğu, kararı veren mahkeme, ait bulunduğu devletin hukukuna göre kurulduğu, yargılamaya ilişkin bu faaliyet kamu düzenine ilişkin olduğu, davanın açılması, tebligatların yapılması delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanununa tabi olacağı, dava dilekçesi ve duruşma gününün ve kararın davalıya tebliğ edildiği istinabe talebine verilen cevap ile sabit olduğu, davanın dayanağın Dermonde ( D32'nci) Otuzikinci Asliye Hukuk mahkemesinin 27.10.2016 tarih A.R.no: 14/2315/A Esas sayılı 31.07.2017 kesinleşme tarihli kararın tarafların boşanmalarına dair bölümün tanınmasına ve tenfizine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, kimlik bilgileri belirtilen tarafların boşanmalarına dair verilen Dermonde (D32'inci) Otuzikinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2016 Tarih ve A.R.No 14/2315/A esas sayılı 31.07.2017 tarihinde kesinleşen kararın tarafların boşanmalarına ilişkin bölümünün 5718 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi gereğince tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu yabancı mahkeme ilamının kesinleştirmesinin hatalı olduğunu, davalının davadan haberdar olmadığını, tenfiz şartlarının mevcut olmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı unsurlu özel hukuka ilişkin davalarda takip edilecek usulün, prensip olarak kendisine başvurulan mahkemenin tabi bulunduğu hukuka (Lex Fori) göre yürütülmesinin gerektiği, bu ilke gereğince ve 5718 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi gereğince mahkeme, tarafların vatandaşı veya yabancı olduğuna bakmadan usul kuralları bakımından, kendi kanun hükümlerini uygulamak zorunda olduğu, davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi, hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi işlemleri birer usul hukuku işlemi olduğu, mahkemenin tabi olduğu hukuka göre yürütülmesinin gerektiği; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının kendi kurallarına göre de usulüne uygun karar vermediğini, Belvare Belediyesi 15/477 dava numaralı 8.01.2015 tarihli kararı ile Belçika’da davacı ile birlikte yaşadığı adrese ayak basmasının yasaklandığı, 08.01.2015 tarihinden itibaren ayak basması dahi yasaklanan adrese, tebligat yapılması suretiyle duruşmaya çağrılması, boşanma ilamının gıyabında kesinleştirilmesi hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan yabancı mahkeme kararının tanınması, tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 7 nci, 54 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.