Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6280 E. 2024/2892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/566 E., 2023/1289 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/441 E., 2021/650 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli borçlanması nedeniyle zor günler geçirdiklerini, kadının maaşını da elinde tutan erkeğin sürekli borçlanıp kredi çektiğini, erkeğin ... .isimli kadınla uzun süredir birlikte olduğunu, artık onunla birlikte yaşamak istediğini söyleyip müşterek konutu terk ettiğini ve bu kadınla aynı evde yaşamaya başladığını, bu kadını anne babasına ve akrabalarına karısı olarak tanıttığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin gece gündüz çalışıp kredi borçlarını ödemeye çalışmasına rağmen bu durumu bilen kadının sürekli tartışma ortamı oluşturup onu savruk yaşamla suçladığını, bir hafta sonu müşterek hanede uyurken gece kadının telefonuna gelen mesaja erkeğin bakmak istediğini, ancak kadının telefonu kaçırıp yastığın altına aldığını, kadının durduk yere "biz seninle boşanalım, bu iş olmayacak, seninle olmayacak" şeklinde beyanlarda bulunduğunu, kadının aynı iş yerinde çalıştığı ... isimli erkekle mesajlaştığını ve içeriklerinin "seni çok seviyorum, sana çok alıştım, bayramyerine gel buluşalım, görüşelim, bir şeyler yer içeriz, biraz eğleniriz" şeklinde ve davacının da "geliyorum..." şeklinde olduğunu, kadının bu yakınlığın ilgisini çektiğini ve hoşuna gittiğini bizzat erkeğe söylediğini, kadının, erkeğin işi gereği tanıştığı ... isimli kişiden kıskançlık yaparak huzur vermediğini, bir keresinde erkeğe saldırıp boynunu tırmaladığını, kadının uyurken yanında bıçakla uyuduğunu, kadının ortak çocuklara sürekli kötü davranıp her fırsatta bağırarak bazı zamanlarda şiddet uyguladığını iddia ederek, davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı babaya verilmesine, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dinlenen tanık beyanları ile ibraz edilen fotoğraflar dahil tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı eşini başka bir kadın ile aldattığı, bu hususun davalının kardeşi olan tanık beyanı ile de belirlendiği, davalının bu kadın için müşterek evi terk ettiği, davacının da davalı eşine yönelik evlilik birliğinin devamı için hoş görülmeyecek fiziki davranışlar sergilediği, bu haliyle her iki tarafın da kusurlu olduğu ancak sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davalının kusurunun daha ağır olduğu, davalı tanıklarının beyanlarında geçen ve af ile sonuçlanan olayların davacı yönünden kusur izafesi için yeterli görülmediği gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın için 17.500,00 TL maddî ve 17.500,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından davalının nafaka ve tazminat talebinin reddine karar verilmişir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen tazminatlar ve miktarları, çocuklar yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları, velâyet, reddedilen tazminatlar ve nafakalar, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen tazminatlar ve miktarları, çocuklar yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları, velâyet, reddedilen tazminatlar ve nafakalar, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin ve davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, davacı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, boşanma davasının kabulünün, erkeğin nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun'un) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.