Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6312 E. 2024/4903 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmanın kabul edilip edilmeyeceği, kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, tanık beyanları ve ceza dosyası içeriğiyle sabit olduğundan, davacı kadının boşanma, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1169 E., 2023/1105 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozüyük 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/233 E., 2023/28 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alkol alışkanlığı olduğunu, müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, çocuklara yönelik şiddet eylemlerinde bulunup kapı önüne koyduğunu, evin ihtiyaçları için para bırakmadığını, birlik görevlerinin yerine getirmediğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin tarafına verilmesine, kendisi için tedbiren şimdilik ve dava sonunda da 1.000,00 TL nafaka ile çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 20.0000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki öne sürülen iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin şiddet uygulamasının söz konusu olmadığını, her ailede yaşanabilecek olayların davacı tarafından çarpıtılarak anlatıldığını müvekkilinin evlilik birliğinin yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, iddianın aksine davalı müvekkilinin asgari ücret ile çalıştığını ve evin geçimini bu ücretle sağlamaya çalıştığını, evlilik birliğinin devamına önem verdiğini ve müvekkilinin eşini sevdiğini beyan ederek açılan davanını reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarih, 2018/557 Esas ve 2019/640 Karar sayılı kararı ile; kadın tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili boşanma ve fer’ileri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 26/05/2022 tarih ve 2020-508 esas 2022-1098 Karar sayılı kararı ile; davalı erkek hakkında Bozüyük 1.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/392 E.sayılı dosyası ile eşe ve çocuğa karşı basit yaralama suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında bu dosyanın bir kısım örnekleri getirtilmiş ise de, davacı kadının şiddet iddiasının kanıtlanması yönünden en önemli delil olan ceza dosyasında yer alan delillere neden itibar edilmediği gerekçede açıklanmadığı gibi, ceza dosyasının sonucu beklenmeden ve akibeti sorulmadan eksik araştırma ile karar verilerek ve Anayasa'nın 141, 6100 sayılı Kanun'un 297 ve 27 nci maddelerine uygun şekilde gerekçe yazılmayarak davacının hukuki dinlenilme hakkının da ihlal edildiği,davacının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davalı erkek hakkında eşe ve çocuğa karşı basit yaralama suçundan açılan Bozüyük 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/392 E. sayılı dosyasının akibeti araştırılarak ve bu dosyadaki deliller de tartışılarak, uygun şekilde gerekçe yazılmak suretiyle karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle geçimsizlik bulunduğu, davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı bu şekilde davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka,maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka, maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi,175 inci maddesi, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.