"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1091 E., 2022/2049 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/102 E., 2020/166 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin iki günlük evliyken takılarını alarak ablasına olan borcunu ödediğini, evde alkol alıp sabahın erken saatlerine kadar yanından ayrılmasına izin vermediğini,annesinin evlerine gelmesini istemediğini, evin geçimini sağlamadığını, çalışmadığı halde kendisinden para istediğini, kavga çıkardığını, şiddet uyguladığını, dayanamayarak Tekirdağ'a gelip ev tuttuğunu, annesi ile kaldığını, eşinin telefonla arayarak hakaret ve tehdit ettiği vakıalarına dayanarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 5.000,00 TL maddî ve manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, tedbir nafakasının boşanmadan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davalının kendisinden emanet aldığı 4 adet altın bileziğin tarafına verilmesine, olmadığı takdirde bedeli olan 8.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama masraflarının davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının evliliğin ilk adımında dahi maddiyatı düşündüğünü,saygı ve sevgiyi asla göstermediğini, davacı ile bir komşularının düğünü için kendisinden çeyrek altın istemesinden sonra tartıştıklarını, daha sonra ablasının konuşarak kendilerini sakinleştirdiğini, daha sonra barıştıkları, gece işe gittiğini, gece saat 01:35 sıralarında fabrikada iş kalmadığı için eve geldiğini, eve geldiğinde evde valizleri görünce eşi ve kardeşi ile birlikte kardeşinin kendileri ile yaşayan eşinin annesini götürmeye geldiklerini sandığını, daha sonra oradakilerin eşine "Sen de gelecek misin" diye sorduklarını, eşinin bende gideceğim demesi üzerine eşine "Daha önce de gitmiştin, gittiğinde geri gelmek istemedin, yine böyle olmasın " dediğini, eşinin kendisine " annem giderse ben de giderim" diyerek ve evin anahtarlarını vererek ortada hiçbir sebep yokken 18.08.2018 tarihinde terk ettiğini, evlilik birliğinin devamına önem verdiğini ve müvekkilinin eşini sevdiğini beyan ederek açılan davanını reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının eşini tehdit ettiği, eşine hakaret ve küfür ettiği, evin geçimini temin etmediği, eşinden sürekli para istediği, sürekli alkol kullandığı, davalının eşinin annesini kendileri ile kalması için ortak haneye davet ettiği, bir süre birlikte yaşadıkları, son olarak davalının, eşinin annesinden para istediği, vermeyince de eşinin annesini evden kovduğu bunun üzerine davacının annesi ile birlikte ortak haneden ayrıldığı, fiili ayrılığın bu şekilde başladığı, ayrı kalınan dönemde davalının eşini sürekli telefonla arayarak tehdit ettiği, ona küfür ve hakaret ettiği, davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yasal şartları oluştuğundan aylık 250,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 4.000,00 TL maddî, 4.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının ziynet talebinin kısmen kabulü ile; 4 adet 22 ayar adedi 15 gramdan toplam 60 gram bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde gramı 201,17 TL'den toplam 12.070,20 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka, maddî, manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafaka, tazminatlar ve ziynetler yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın temyiz incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kararın kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.