Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6343 E. 2024/3837 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının mal rejiminin tasfiyesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün usul ve yasaya uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının, dava dilekçesindeki maddi tazminat talebini açıkladığı dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesini de talep etmiş olması ve mahkemenin bu talebi tefrik ederek ayrı bir dosyada incelemesi gerekirken, boşanma davası ile birlikte değerlendirip karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesinin usule aykırı olması gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1088 E., 2023/1607 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/98 E., 2023/103 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, erkeğin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında anlaşmazlıklar çıktığını, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, aşırı alkol tüketiminin olduğunu, evin hiçbir giderine katılmayarak ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin şirketin batması sonucunda depresyona girdiğini, ilaçlar kullandığını, aşırı kıskanç olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, cinsel şiddete maruz kaldığını, kadına ait düğünde ve sonrasında çocuklara takılan altınların bozdurularak 2013 yılında ev alındığını, bu daireyi davalının ticari iş yaptığı kişinin üzerine kaydettirdiğini, yine evlilik birliği içerisinde kadının katkıları ile araç alındığını, bu aracın erkeğin kardeşinin arkadaşı üzerine kaydettirildiğini, daireye yapılan maddi katkıları nedeniyle kadın lehine 250.000,00 TL maddi tazminat, aracın alımında yapmış olduğu katkılar nedeniyle de 60.000,00 TL maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, yasal faizi ile birlikte aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 500.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin mal kaçırma kastıyla yapmış olduğu muvazaalı satış ve devir işlemlerinin kadına vermiş olduğu zarar nedeniyle 300.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; katkı payı ve katılma alacağı için maddi tazminat istemi yönünden harç ikmalinin sağlanmasını, tamamlanmama halinde usulden ret kararı verilmesini talep ettiklerini, 2016 yılında ortaya çıkan küresel kriz sonucunda müvekkilinin işlerinin kötüye gittiğini, bu nedenle taraflar arasında maddi ve manevi problemlerin baş gösterdiğini, karşı tarafın erkeğe destek olmadığını, sık sık arkadaşları ile dışarıya çıktığını, babasının kanser tedavisi gördüğü dönemde ve vefatında eşinden manevi destek görmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, çocuklarına olan ilgi ve alakasının azaldığını, kadının hasta annesinin yanına gittiğini, dönüşte çocuklarının hocası ile birlikte otelde oda tutup konakladıklarını, kadının sadakatsizlik yaptığını ve bunu itiraf ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, yasal faizi ile birlikte aylık 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 manevi tazminata, mal rejimi tasfiyesi sonucunda şimdilik 10.000,00 TL katkı payı ve katılma alacağının yasal faizi ile birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2020 tarih ve 2018/1029 Esas, 2020/419 karar sayılı kararı ile; her ne kadar davacı- karşı davalı kadın çocuğunun öğretmeni olan .... isimli kişi ile birlikte olmadığını iddia etmiş ise de, Denizli Merkezde bulunan ... Otel'de aynı gün ve gece konakladıkları ve birlikte oldukları, otelden gelen yazı ve buna ilişkin cevaben gelen yazı ile kadının eşi dışında başka bir erkekle çok sık olmak üzere telefonla görüştüğü, bunun da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, evli bir kadının bir başka erkekle çok sık telefonla görüşmesinin sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğu, buna ilişkin dosyadaki CD çözüm raporunun da kadının başka bir erkekle ilişkisini gösterdiği kanaatine varıldığı, tüm dosya kapsamından erkeğin karısının sadakatsizliği sonucunda bu olayın tahriki ile eşi ile kavga ettiği, ona şiddet uyguladığı, kıskançlıkta aşırıya gittiği ve alkolü normalin üzerinde almaya başladığı, bu yüzden de tartışmalar çıktığı, kadının ise eşine karşı sadakatsiz davrandığı, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 350,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, ağır kusurlu olduğundan kadının manevi tazminat isteminin reddine, kadının aile konutu şerhi konulması talebinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20 Bin TL maddi ve 20 Bin TL manevi tazminata, erkeğin tazminat ve mal rejimine ilişkin talebi hakkındaki davaların tefrikine, kadının mal rejimi davası hakkındaki talebinin harç yatırmadığından reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkek yararına kabul edilen tazminatlar, iştirak nafakası miktarı ve reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarih ve 2020/1737 Esas, 2022/116 Karar sayılı kararı ile yapılan inceleme ve toplanan delillerden; kadın vekili tarafından dava dilekçesinde erkeğin depresyon rahatsızlığının bulunduğunun ve ilaç kullandığının belirtildiği ancak mahkemece taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadığı, bu durumda, İlk Derece Mahkemesince, 4721 sayılı Kanun'un 405 inci maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(6100 sayılı Kanun)'un 56 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin usulünce araştırılması ve bu hususun bir ön sorun kabul edilmesi ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin alkol tüketiminin bulunduğu, sinirli bir yapısının olduğu, kadına hakaret içeren sözler söylediği, kadını kısıtladığı, kadının da evlilik birliğinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, tüm dosya kapsamı uyarınca tarafların dosyaya yansıyan ceza dosyasında karşılıklı olarak birbirlerine darp eyleminde bulundukları , tarafların bu eylemleri sebebiyle eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasın, kadının manevi tazminat talebinin reddine, aile konutu şerhi talebinin iş bu dosyanın tefrikine, mal rejimine ilişkin talep sonuç kısmında talep ve usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının manevi tazminat isteminin reddine, erkeğin maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, erkeğin mal rejimine ilişkin talebi tefrik edilerek mahkemenin 2020/568 E. sayılı dosyasına kaydı yapıldığından yeniden tefrik kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların boşanmada eşit kusurlu olarak sayılmasının, sosyal güvencesi dahi olmayan babaya velayetin verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi ve velayet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından tarafların eşit kusurlu sayılarak erkek yönünden talep edilen maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ara kararı gereğince karşı tarafın taleplerini açıkladığını ancak harç ikmalini yerine getirmediğini, yerel mahkemece kadın yönünden mal rejimi davasına ilişkin davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararnı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Davacı -karşı davalı kadın tarafından, dava dilekçesinde açıklamalar kısmında eve yaptığı katkı için 250.000,00 TL ve araca yaptığı katkı için 60.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, Mahkemece davacı- karşı davalı kadın vekiline talebi hakkında açıklama yapması ve eksik harcı tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Kadın vekili sunduğu 22.04.2019 tarihli açıklama dilekçesinde erkeğin devrettiği ev ve araç için katkı payı ve katılma alacağı talepleri olduğunu açıklamış ise de verilen kesin süre içerisinde eksik harç dosyaya yatırılmamıştır. İlk Derece Mahkemesince verilen son kararda mal rejimine ilişkin talep sonuç kısmında kadının talebi olmadığı ve bu konuda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş ise de davacı -karşı davalı kadın vekilinin açıklama dilekçesinde belirtmiş olduğu mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının Mahkemece iş bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve kaydedildiği yeni esas üzerinden değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, boşanma davası ile birlikte değerlendirilip karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadının mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının, kadının mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

3-Davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.