Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6510 E. 2024/4434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya karar verilmesinin yanı sıra kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının asgari ücret düzeyinde geliri olması ve MS hastası olduğu dikkate alınarak, asgari ücretin yoksulluktan kurtarmayacağı ve boşanma davası süresince hakimin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1846 E., 2023/1004 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/166 E., 2022/196 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, hakaret edip aşağıladığını, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, asılsız ithamlarda bulunduğunu, evden kovduğunu, küfür ettiğini, tehdit ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hastalığına destek olmadığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ....'nın velâyetinin müvekkiline verilmesine ve aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, ortak çocuklar ... ve.. .'in velâyetlerinin babada bırakılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının hakaret ve tehdit ettiğini, babasının FETÖ ile irtibatlı olması sebebi ile işinden atıldığını, kadının ailesinin etkisinde kaldığını, asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ve hakaret ettiği, "al bu ... götür bir daha getirme ben istemiyorum diyerek dini olarak boşadığını" söylediği, kadının babasına da tehdit ve hakaret ettiği şeklinde eylemlerde bulunduğu, kadının ise kusurunun ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının tedbir/yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, ortak çocuklar ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karşı davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadına bağımsız konut temin etmediği, yine de tam kusurlu olduğu, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadını istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Hukuk Genel Kurulu'nun 24.12.2014 tarihli 2013/2-1364 Esas ve 2014/1082 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı-karşı davalı kadıın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)Mahkemece davacı-karşı davalı kadının çalışıyor olması gerekçesiyle tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmişse de boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği ve eşlerin güçleri oranında birliğin giderlerine katılacağı ve birbirlerine yardımcı olacağı (4721 sayılı Kanun md.186) gözetilmeksizin kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu halde talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

b) Mahkemece davacı-karşı davalı kadının çalışıyor olması gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının asgari ücret düzeyinde bir geliri olduğu ve MS hastası olduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtarmaz (Hukuk Genel Kurulu'nun 24.12.2014 tarihli 2013/2-1364 Esas ve 2014/1082 Karar sayılı kararı). Yoksulluk nafakası koşulları kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin, asgari ücretin üzerinde bir geliri olduğu, gelirlerinin birbirlerine denk olmadığı ve sosyal ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı-karşı davacı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ..'e yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.