"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1114 E., 2023/1231 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/226 E., 2022/104 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının miktarı; davalı-karşı davacı erekk vekili tarafından asıl davanın kabulü velâyet yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının miktarı; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından velâyet yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesinin asıl davanın kabulü kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştri. Açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı erkeğin temyiz isteminin asıl davanın kabulü yönünden reddine karar vermek gerekir.
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin asıl davanın kabulü dışında kalan diğer yönlere yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin güven sarstığını, sevgisiz davrandığını, sürekli aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, özel zamanlarda huzur kaçırdığını, sadece kadına değil ailesine de hakaret ettiğini, küfür ettiğini, sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak asıl davanın reddine, kadının sürekli huzursuzluk çıkardığını, çocuklara sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evi terk ettiğini, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı birbirlerine hakaret ve küfür ettiklerini, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu, çocukların velâyetinin annelerine verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına aylık 350,00 TL ve 650,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakası miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, erkeğin ayrıca tanık ...'in beyanı ile bir kısım ihtiyaçları karşılamadığı bu sebeple kadının ailesinden maddî destek aldığı yönüyle kusurlu bulunduğu, her ne kadar tanık ...'ın kadın ve çocuklara ait pasaportların yırtık olduğunu gördüğünden söz ettiği görülmüş ise de tanık anlatımı ile pasaportun erkek tarafından yırtıldığı ispatlanamadığından erkeğe kusur olarak verilmemesinin yerinde olduğu, kadının ön inceleme duruşması ile verilen kesin süreden sonra dosyaya sunduğu CD kaydı içindeki ses kaydının erkekten habersiz olarak temin edilmesi sebebi ile hukuka aykırı nitelikte bulunduğu ve delil olarak değerlendirilemeyeceği, kaydın içindeki kamera görüntüleri ise velâyete ilişkin olması sebebiyle her aşamada ileri sürülebileceği dikkate alınarak delil olarak değerlendirilebileceği, dosya kapsamındaki 15.09.2021 tarihli Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/8997 Soruşturma sayılı dosyasında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması iddiası yönüyle kadın hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar içeriği, erkeğin icra yoluyla çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına dair herhangi bir talebinin bulunmaması, dosya kapsamına sunulan taraflar arasındaki mesajlaşma içerikleri ile kadının çocuklarla birlikte Fethiye ilçesinde yaşadıkları hususunu erkeğe bildirmesi dikkate alınarak, kadına erkeğin çocuklarla görüşmesine engel olduğu yönünde kusur verilmemesinin yerinde olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gereğince maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesinin çocukların üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı-karşı davacı erkeğin asıl davanın kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı-karşı davacı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.