"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2002 E., 2023/919 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/988 E., 2022/193 K.
Taraflar arasındaki tanıma, tenfiz ve boşanmanın fer'îlerine yönelik davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tanıma ve tenfiz ile boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının Crohn hastası olduğunu, davacı, davalının bakımını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalının asabi ve geçimsiz bir kişiliğe bürüdüğünü, müvekkiline toplum içerisinde dahi küfür ve hakaret ettiğini, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, davalının kötü muameleleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 20.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, Hollanda ülkesinde taraflar arasında görülen boşanma davasında, Kuzey Hollanda Mahkemesince verilen boşanma kararının 26.07.2017 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasını tanıma ve tenfiz olarak ıslah ettiklerini, ancak Mahkeme kararında nafaka ve tazminatlar yönünden karar verilmediğinden açmış oldukları boşanma davasında ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ile müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davacı kadın vekili 15.06.2021 tarihli duruşmada, iştirak nafakası talebinden feragat etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının eve hiçbir katkı sağlamadığını, ev ve çocukların sorumluluklarını üstlenmediğini, müvekkilini hastalığı döneminde yalnız bıraktığını ve ilgilenmediğini, müvekkilini küçümseyici ve dışlayıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkilinin, davacının ailesi tarafından dövüldüğünü, davacı ve ailesinin hakaret ettiğini, aşağıladıklarını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, eşyalara zarar verdiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, 07.12.2021 tarihli duruşmada, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesi talebinden feragat etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz şartlarının oluştuğu kanaatine varıldığından boşanma, velâyet ve kişisel ilişki kararının tanınması ile tenfizine karar verilmesi gerektiği, yabancı mahkeme kararında tarafların kusur durumlarına ilişkin bir değerledirme yapılmadığı, davacının boşanmanın ferisi niteliğinde olan tazminatlar yönünden davaya devam edilmesini talep ettiği, dinlenen tanık beyanlarına ve alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, son olayda burnunu kırıp sokağa attığı, bu olaydan sonra bir araya gelmedikleri, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olayların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan davacı lehine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki davalının kusuru, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Kuzey Hollanda Mahkemesi Aile ve Gençlik Bölümünün (Alkmaar mevkisinin) 26.07.2016 tarihli C/15/248220/FA RK 16-5361 dava nolu kararı ile 26.10.2017 tarihinde kesinleşen boşanma, velâyet ve şahsi ilişki kararının tanınması ile tenfizine, davacının iştirak nafakası talebinden feragat ettiği ve çocuklar lehine yabancı mahkeme tarafından iştirak nafakasına hükmedildiği de anlaşıldığından iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazaminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili, davanın ıslah dilekçesi ile tanıma ve tenfiz davasına çevrildiğini, tazminat talepleri konusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların, boşanma, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi kararının tanınması ve tenfizi ile iştirak nafakasına yönelik kararların istinaf etmediğinden kesinleştiği, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, davanın ıslah dilekçesi ile tanıma ve tenfiz davasına çevrildiğini, tazminat talepleri konusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasında kusur belirlemesi yapılıp yapılamayacağı, davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 58 inci ve 59 uncu maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, tarafların 26.10.2017 kesinleşme tarihli Kuzey Hollanda Mahkemesi Aile ve Gençlik Bölümünün (Alkmaar Mevkiisi) C/15/248220/FA RK 16-5361 numaralı kararı ile boşandıkları, İlk Derece Mahkemesi tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, velâyet ve kişisel ilişki yönünden tanınması ile tenfizine, iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verildiği, taraflarca tanıma ve tenfiz kararı istinaf edilmediğinden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır. Tanıma halinde, yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. Diğer bir ifade ile, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği anda boşanmış sayılırlar. Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında ise bir kusur belirlemesi yapılmamış ve taraflara bir kusur yüklenmemiştir. Bu itibarla; Türk hukuku açısından kesin delil ve kesin hüküm etkisi kazanan yabancı mahkeme ilamında yüklenmeyen kusurun davalı erkeğe yüklenmesi ve buna bağlı olarak davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklandığı üzere, davacı kadın vekilinin maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminat yönünden KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden davalı erkek lehine BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Mehmet'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Tülin'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.