Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6529 E. 2024/2761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin davasının kabulü, kusur belirleme, tedbir nafakası miktarı, kadının manevi tazminat talebinin reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz itirazlarının reddiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2329 E., 2023/1080 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabul ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/14 E., 2021/470 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevap ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; kadın ve oğlunun müvekkilini tehdit ettiğini, kadının evin anahtarını değiştirerek müvekkilinin eve girmesini engellediğini, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekilinin davaya cevap ile kadının birleştirilen dava dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, ortak evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eşinin tedavisi ve masraflarıyla ilgilenmediğini, üstüne yürüdüğünü, saldırgan davrandığını, sürekli tehdit ettiğini, azarladığını, aşağıladığını, ayrılmak istediğini söylediğini, kredi çekerek alınan evin kredi taksitlerini ödemediğini, özel eşyalarını vermediğini, evi habersiz kiraya verdiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata, nafakanın her yıl en yüksek değer üzerinden artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, ortak evin kilidini eşinden habersiz değiştirdiği, bunun üzerine erkeğin mağduriyet yaşadığı, erkeğin ise eşi aleyhine 6284 sayılı Kanun gereğince uzaklaştırma ve tedbir kararı aldıktan sonra ortak evi eşinden habersiz başkasına kiraya verdiği ve bu suretle kadının güvenini sarstığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 17.07.2020 tarihli duruşmada kadın lehine hükmedilen aylık 550,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 650,00 TL'ye artırılmasına ve karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, erkeğin manevî tazminat talebi ile kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, yargılama masrafları ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurun erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, erkeğin kadına ihtiyaçları için para vermediği, taraflar adına eşit hisseyle alınan ve bu evin alımında kadın tarafından çekilen kredinin taksitlerini taraflar ayrıldıktan sonraki süreçte erkeğin ödemediği sabit olmasına rağmen bu hususlardan erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurun sabit olduğu, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre az olduğu, nafakanın artırılması talebi ve ayrıca faiz talep edildiği halde bu konularda hüküm kurulmamasının hatalı olduğu, kadın lehine maddî tazminat verilmemesi hatalı olduğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi gereğince maddî tazminat verilmesi gerektiği, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarını zedelemediğinden kadın lehine manevî tazminat takdir edilmemesinin doğru ve yerinde olduğu, erkeğin asıl davası kabul edildiğinden asıl davada erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile boşanmaya sebep olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğuna, davalı-davacı kadın vekilinin, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarına, maddî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü ve beşinci kaldırılarak yerine yeniden hüküm tesisine, İlk Derece mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek kaydı ile 07.01.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 550,00 TL tedbir nafakasının Dairemiz karar tarihi itibarı ile aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilerek muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, davalı-davacı kadın vekilinin, asıl davanın kabulüne, manevî tazminat talebinin reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ile kadının reddedilen manevî tazminat talebi, yargılama masrafları ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin davasının ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, kadının reddedilen manevî tazminat talebi, yargılama masrafı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 297 nci, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.