"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1900 E., 2023/926 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/260 E., 2022/207 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, müvekkiline fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle evden ayrıldığını ancak erkeğin babası ve halasının müvekkili yolda yakalayarak fiziksel şiddet uygulamak suretiyle eve geri götürdüklerini, erkeğin bağımsız konut açmadığını, müvekkilin özel hayatı olmadığını, evden dışarı çakmasına izin verilmediğini, ancak refakatinde birileri bulunmaktayken dışarı çakabildiğini, istediği gibi arama yapması engellendiğini, müvekkilinin yaşadıkları nedeniyle gitmek istediğini söylediğinde, evden ayrılmak istemesine sinirlenen erkeğin müvekkili darp ederek odaya kilitlediğini, telefonla halasına olan biteni anlattığını, bunun üzerine 22 Temmuz 2020 günü müvekkilinin ailesinin gelip kızlarını evlerine götürmek istediklerini ancak erkeğin ailesinin evden ayrılmasına izin vermediklerini, çıkan tartışma sonucunda müvekkilin babasının darp edildiğini, jandarmanın gelmesi üzerine müvekkil kendi iradesi dışında tutulduğunu beyan ederek bulunduğu evden ayrılabildiğini, darp rapor olduğunu, müvekkilinin 28 Temmuz 2020 günü Adana Eğitim ve Araştırma Hastanesine karın ağrısı şikayetiyle başvurduğunu, hastanede yapılan tetkiklerde ceninin kalbinin durmuş olduğu ve düşüğe sebep olan olayın müvekkilin yakın zamanda darp edilmiş olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin hayati tehlike arz eden ölü cenine müdahale edilerek anne karnından alındığını, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ile 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, kadının kendi ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, kadının ailesinin tarafların evliliğini ayrımcılık yaparak istemediğini ve kabullenmediklerini, kadının ev işleri ile ilgilenmediğini, ayrı ev tutmalarının mümkün olmadığını bilerek kaçarak evlenmesine rağmen evlendikten sonra müvekkilinden ayrı ev tutmasını istediğini, "Ben bunlarla yaşamak zorunda mıyım, annem diyorki ayrı eve çıkın" gibi sözlerle müvekkili ile sürekli tartıştığını, hakaret ve küfürler ettiğini, kadının yaşının genç olduğunu, çocuk bakmak istemediğini, hayatını yaşamak istediğini söylediğini, evden ayrıldıktan sonra bir şekilde çocuğu düşürdüğünü ancak hakız olarak bu konuda müvekkilini suçladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliği temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına ve nafakanın her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği ve boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu bulunduğu, kadının ise ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların evli kaldıkları süre dikkate alındığında erkeğin bağımsız konut açmamasının erkeğe kusur olarak yüklenmemesine dair Mahkemenin gerekçesinin yerinde olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre, erkeğin karşı davasının reddine, kadının asıl davasının kabul edilmesine karar verilmesinde bir yanlışlığın görülmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabülü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.