"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/634 E., 2023/681 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/216 E., 2023/94 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek (asıl) dava dilekçesinde özetle; eşinin evlendikleri günden itibaren mesleği hakkında sürekli olarak dalga geçtiğini, sürekli küçümsediğini, eşinin duygu durum bozukluğu nedeniyle psikolojik tedavi gördüğünü, kendisini başkaları ile kıyasladığını, eşinin evlendiklerinden bu güne kadar ne kendisini ne de ailesine saygı gösterdiğini, her zaman kendi kafasına göre hareket ettiğini, cinsel olarak yaklaşık 1,5 yıldır birlikte olmadıklarını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin tarafına tevdiini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın (asıl) cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesine ve kendisine küfürler ettiğini, şiddet uyguladığını, lohusayken "benim başka karım var ben onunla yatıyorum" şeklinde defalarca annesi ...'in de yanında söylediğini, kendisinin çalıştığı için çocuklara annesinin yanlarında kalarak baktığını ancak eşinin annesine sürekli olarak hakaretler, küfürler edip evden kovduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velâyetinin tarafına verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL tedbir, iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli, 2019/628 E., 2021/887 K. sayılı kararı ile erkeğin açtığı davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, her iki tarafın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince11.04.2022 tarihli karar ile davalı kadın tarafından 15.11.2019 tarihinde, kusurun kendisinde olmadığını beyanla açılan davanın reddini istendiği ve açıkça karşı dava olduğu belirtilmese de karşı boşanma davası açıldığı, dava açılırken karşı davaya ilişkin başvuru harcı ve maktu peşin harcın yatırılmadığı, karşı davadaki harca ilişkin usulü işlemlerin tamamlanması ve sonucu uyarınca, kadının da davası yönünden bir karar verilmesi için kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin iddialarını ispatlayamadığı, erkeğin kadına karşı gerek hamileyken gerekse başka zamanlarda birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, kadına karşı "seni öldürürüm, bu evden cinayet çıkacak, toplu cinayet işlenecek" şeklinde tehdit içerikli söylemlerde bulunduğu, kadına karşı "salak, manyak" şeklinde hakaret içerikli söylemlerde bulunduğu, ortak çocukların geçimini kadının sağladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, velâyetin anneye tevdiine, çocuk ile baba arasında yatısız şekilde kişisel ilişki tesisine, kadın yararına 30.000.00 TL maddî, 60.000.00 TL manevî tazminata, çocuk lehine aylık 1000.00 TL tedbir nafakasının 500.00 TL artırılarak 1500.00 TL olarak devamına, 1500.00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, kişisel ilişki, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisinin yerinde olmadığı, çocuk için hükmedilen nafakanın iştirak nafakası yerine yoksulluk nafakası olarak yazılmasının maddî hataya dayandığı, kaldı ki kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı, kadın yararına manevî tazminatın çok olduğu gerekçesiyle davacı karşı davalı erkeğin, kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarına ve çocukla kendisi arasında kurulan kişisel ilişkinin süresine, çocuk lehine nafaka takdir edilirken sehven "yoksulluk nafakası" ibaresi yazılmış olmasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususta yeniden esas hakkında hüküm tesisine, velâyeti anneye verilen çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 09:00'dan pazar günü saat 17:00'a kadar, dini bayramların 1.günü saat 09:00'dan 2.günü saat 17:00'a kadar, sömestr tatilinin ilk cumartesi günü saat 09:00'dan takip eden cuma günü saat 17:00'a kadar, 1 Temmuz günü saat 09:00'dan 20 Temmuz saat 17:00'a kadar kişisel ilişki tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL manevî tazminata, çocuk lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren 1.500,00 TL iştirak nafakası nafakasına, kadının tüm, erkeğin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti, tazminat miktarları ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek çocuk ile baba arasında kurulan yatılı kişisel ilişki ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı ve velâyet ile kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda ikinci paragrafda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.