Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6563 E. 2024/6088 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusurun kimde olduğu, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın kabul şartlarının ve miktarlarının hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/757 E., 2023/742 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Rize Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/396 E., 2023/103 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vasisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yaklaşık 20 yıldır evli olduklarını, davalının evi terk etmesi üzerine geçen süreçte herhangi bir nedenle bir araya gelmediklerini, Rize Aile Mahkemesinin 2015/424 Esas 2015/494 Karar sayılı dosyasıyla evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davası açtığını, sağlık problemleri nedeniyle dosyayı takip edememesi nedeniyle davadan feragat ettiğini, feragat nedeniyle reddine dair karar verildiği, davalının yaklaşık 20 yıldır ortak konutu terk etmesi nedeniyle evliliğin fiilen sona erdiğini, defalarca eve dön çağrısı yapmasına rağmen evine dönmediğini, davalının ağır kusurlu olup evi terk etmesi ve 15 yıl boyunca kati surette bir araya gelememiş olmaları nedeniyle boşanma davası açtığını, davalı tarafından nafaka davası açıldığını, mahkemenin 400,00 TL nafakaya hükmettiğini belirterek, fiili ayrılık nedeniyle açılan davanın kabulüne, davalı ile boşanmalarına, davalı lehine hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına, aksi kanaat halinde indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yıllarca süregelen şiddetli geçimsizliğin, ortak çocukların evlenip evden ayrılmasıyla ayyuka çıktığını, müvekkilinin evde can güvenliğinden şüphe edecek boyuta vardığını, davacının daha önce Rize Aile Mahkemesinde açtığı davadan sağlık problemi nedeniyle feragat ettiğini beyan etmiş ise de, sağlık probleminden dolayı feragat etmesinin sözkonusu olmadığını, davayı kaybedeceğini anlamasından kaynaklı olduğunu, davacı karşı davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, iddialarının kendi kusurlarını müvekkile yıkmak olduğunu, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıklarını, davalı-karşı davacının yaşının ilerlemesi, şiddete maruz kalması nedeniyle bakıma muhtaç durumda olduğunu, takdir edilen 400,00 TL nafakanın ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini, müvekkilinin evlilk boyunca görmüş olduğu insanlık dışı kötü muamele ve ortada bırakılıp muhtaç hale getirilmesi nedeniyle 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata talep etmek zorunluluğu da doğduğunu beirterek, açılan davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/325 Esas, 2022/41 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalı-karşı davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına ödenmesine, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 20.06.2022 tarih ve 2022/764 Esas, 2022/869 Karar sayılı kararı ile; davacı-karşı davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, davacı-karşı davalı erkek tarafından Rize Aile Mahkemesinin 2015/424 Esas, 2015/494 Karar sayılı dosyası ile açılan boşanma davasında erkeğin 27.11.2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği ve Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrasında belirtilen 3 yıllık fiili ayrılık süresinin hesaplanmasında feragat tarihi olan 27.11.2015 tarihinin dikkate alınması gerektiği, kadın vekiline Harçlar Kanunu'nun 30 - 32. maddeleri uyarınca peşin harcı yatırması için süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde karşı davanın esasına girilip nihai kararın verilmesi; aksi takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usulde işlem yapılması gerekirken; bu işlemler yapılmadan karşı davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davasında feragat edilen davada feragat tarihinden sonra 3 yıllık sürede ortak hayatın kurulamadığı, davanın kabulü koşulları oluştuğu, karşı dava yönünden davalı-karşı davacının evlilik birliği süresince davacı-karşı davalıdan fiziksel şiddet gördüğü, bu sebeple defalarca müşterek konuttan ayrılmak zorunda kaldığı, akabinde ortak çocukların ısrarı üzerine defalarca davacı-karşı davalıyı affederek müşterek konuta döndüğü, davalı-karşı davacı kadının müşterek konuta son gelişinden 10 gün sonra davacı-karşı davalı erkeğin yeğeni olan davalı-karşı davacı tanığı Yasemin K.'ya "Yengeni buradan götür, keseceğim, doğrayacağım, öldüreceğim onu. Burada durmasın" şeklinde tehdit ettiği, davacı-karşı davalının yeğeni Yasemin K.'nin davacı-karşı davalının bu tehditleri üzerine davalı-karşı davacı kadını alarak kendi evine götürdüğü, davalı-karşı davacı kadının bir süre davacı-karşı davalının yeğeni Yasemin K.'nin evinde kaldıktan sonra ortak çocuklarının evinde dönüşümlü olarak kaldığı, tarafların 15-16 yıldır ayrı yaşadığı, ayrı kaldıkları süre boyunca davacı-karşı davalı erkeğin maddî durumu iyi olmasına rağmen davalı-karşı davacı kadına destek olmadığı anlaşılmakla; evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin evliliğin sona ermesine neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası, karşı dava yönünden ise 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak davacı-karşı davalıdan tahsiline, kadının talep etmiş olduğu maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 45.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karş davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının karşı davanın kabulü, kusur, tazminatlar ve kadına bağlanan yoksulluk nafakası yönünden bozularak davacının bu taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan karşı davaya ilişkin hukuki nitelendirmenin usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusurun kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın lehine takdir edilen nafaka ve tazminat miktarının fazla olmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.