"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/1297 E., 2023/838 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki vesayet davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kısıtlılık kararının ve vasinin görev ve yükümlülüklerinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı kısıtlı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Talep eden Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2009 tarihli ihbar yazısında özetle; ihbar yazı ekinde Zonguldak Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından ... a vasi tayinin gerektiğine ilişkin rapor sunularak, ...'ın kendi işlerini görebilecek yeterlilikte olup olmadığı hususunda değerlendirmesi için sağlık kurulu raporu alınması gerektiğini beyanla eğer gerekli görülür ise vesayet altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Vasi ... 30.09.2015 havale tarihli talep dilekçesiyle; kısıtlı ...'in her hangi bir akıl hastalığı olmadığını, Zonguldak'ta bulunan evlerine giden patika yola açılan kaçak kömür ocağı nedeniyle evlerini kullanamaz hale geldiklerini, kısıtlının bu nedenle şikayetçi olması sebebi ile hileli şekilde alınan raporlarla akıl hastası muamelesi gördüğünü, kısıtlının akıl hastası olmadığını beyanla kısıtlılık kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
1.Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.09.2012 tarihli ve 2010/45 Esas, 2012/685 Karar sayılı kararı ile, yapılan yargılamada, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Gözlem İhtisas Dairesi'nin 06.01.2012 tarihli sağlık kurulu raporu ile kısıtlı adayı ...'ın 28.12.2011 giriş ve 06.01.2012 çıkış tarihleri arasında yapılan muayenesi müşahadesi, tetkikleri ve adli dosyanın incelenmesi neticesinde, Hezeyanlı Bozukluk denilen akıl hastalığına musab olduğu, hukuki sorumluluğunun olmadığı, mevcut hastalığı sebebiyle akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli olmadığı, iradesinin , verdiği kararlar ve hareketler üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı, kendi işlerini görecek güce sahip olmadığı, sürekli yardıma muhtaç olduğu, başkalarının emniyetini tehdit etmeyeceği, muhafaza altına alınması gerektiği, hastalığının sürekli olduğu, hakimlikçe dinlenmesinde yarar bulunmadığı, vasi tayininin uygun olduğunun bildirildiği, rapor sonucuna muhalif muhalif Prof. Dr. ... muhalefet şerhinde "kısıtlı adayanın babasından kalan ve 80 yaşındaki annesinin oturduğu evin patika yolunu ve dere üzerinde yapılmış depodan gelen suyu korumaya çalıştığını, kaçak ocak nedeni ile patika yolun daraldığını , toprak kayması riskinin ortaya çıktığını, evine gelen su borusunun birkaç kez çıkarıldığını veya kesildiğini, bilirkişi raporları ile kazandığı bazı davaların iddialarının asılsız olmadığını gösterdiğini, kişinin psikiyatrik muayenesinde mükemmelliyetçi ve paranoid kişilik özellikleri olduğun tibbi kanaatine varıldığını, vasi tayininin gerekmediği akıl sağlığının yerinde olduğu" şeklinde görüş bildirdiği, kısıtlı adayının sunduğu çok sayıda beyan dilekçesinde kısıtlınması gerektirir akıl hastalığının olmadığını, Gözlem İhtisas Dairesinin valilik yazışma karar ve sayılarından öte mağduriyetine ve haklılığına dair Mahkeme karar ara karar tutanak ve ses ve görüntü kayıtlarına değinilmeyerek karar verilmesinin hukuki ve mantıksal dayanadığının olmadığını, raporu kabul etmediğini hukuki hakları saklı kalmak kaydı ile hakem Üniversite Hastanesinde ses ve görüntü kaydı içinde muayenesinin yapılmasını talep ettiği, kısıtlanması talep edilen hakkında Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinin 09.12.2008 tarihli raporunda dava paranoyası olabileceğinin düşünüldüğünü ancak sağlıklı karar verilmesi için akıl sağlığı hastanesinde bir süre müşahade altında tutulması gerektiği belirtildiği, kısıtlı adayının ZKÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevkine karar verildiği, kısıtlı adayının bu yere gitmek istemediğini beyan etmesi nedeni ile bu Kurumdan istenen hususta rapor aldırılamadığı, 30.03.2010 tarihinde Adli Tıp Kurumuna sevkine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 18.08.2010 tarihli yazısı ile şahsın yapılan muayene sonucunda dava dosyası ile 3 ay sonra tekrar muayene edilmek üzere Kurula gönderilmesine karar verildiği, 01.12.2010 tarihinde rapor için tekrar yazı yazıldığı, 08.12.2010 tarihinde İhtisas Kurulunun şahsın yapılan muayenesi sonucunda Gözlem İhtisas Dairesinde müşahedesine karar verildiği, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahade sonucu düzenlenen raporda kısıtlanması istenenin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmasını gerektirir bir durumun olduğu dilenmesine yarar olmadığı, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun 29.02.2012 tarih 556 sayılı raporunda kısıtlanması istenenin hezayan bozukluğu denilen akıl hastalığının saptandığı bu duruma göre fiil ehliyetine haiz olmadığından kısıtlanarak vasi tayini gerektiğinin bildirildiği, söz konusu raporlar 4721 sayılı Türk Medeni KAnunu'nun (4721 sayılı Kanun) 409 uncu maddesinde belirtilen usulde alınmış raporlar içinde herhangi bir çelişik tespite rastlanmadığı, dosya içinde bu rapolar ile çelişen başkaca rapor bulunmadığı, heyetin baskı altına olduğu, yanlı davrandığı, talimat veya rica aldığı yani tarafsızlığına halel getirecek herhangi bir durumun olduğu tespit veya ispat edilmediği, o halde dinlenmesinde yarar olmadığı belirtilen ve kısıtlanması istenenin yeniden başka hastaneye sevk edilerek rapor alınması yönündeki talebin reddi gerektiği, bu hali ile mevcut ve usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporu gereğince kısıtlı adayının hastalığının kısıtlanmasını gerektirir nitelikte olduğu tespit edildiği gerekçesiyle ...'ın kısıtlanmasına Songül Yeşilbaş'ın kendisine vasi olarak atanmasına karar verilmiştir.
2.Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.01.2016 tarihli kararı ile vasi ... tarafından 06.07.2015 tarihli Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemesine verilen dilekçe ile abisi ... hakkındaki vesayet kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, kısıtlının alınan rapora göre kısıtlılık halinin devam ettiği gerekçesiyle kısıtlılık kararının ve vasinin görev ile yükümlülüklerinin aynen devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 07.01.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde kısıtlı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 07.06.2016 Tarihli 2016/4370 Esas, 2016/9154 Karar sayılı kararı ile duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak, hukuki dinlenilme hakkını ihlal ederek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Mahkememizce kısıtlının hastaneye sevk edilmesi için ilgili emniyet müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, 02.06.2022 günü kısıtlının evine gidildiği, kısıtlıya zorluk çıkarmaması gerektiğinin belirtildiği, kendisinin terörist olmadığı kendileri ile gelmeyeceğini belirttiği, polis memurlarını şikayet edeceğini 45 dakikalık çabalar sonucunda kısıtlıyı ikna ettiklerini fakat muayene ücretini ödemediği için muayenesini yapılamadığını, 16.06.2022 tarihinde şahsın adresine gidildiği şahsın 25 dakika zorluk çıkardığı, kız kardeşi ile birlikte ambulansa bindirildiğinin belirtildiği, kısıtlının Akdeniz Tıp Fakültesine sevkinin sağlandığı fakat muayenesinin yaptırılamadığının belirtildiği, kısıtlının hastaneye sevki sağlandığı, kısıtlı hakkında alınan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 05.07.2022 tarihli raporuna göre şahsın psikiyatrik değerlendirilmesinde psikotik bozukluk denen hastalığı olduğu tedavi olmak istemediği akıllıca yaşam sürdürmek için yeterli akli dengeye sahip olmadığı kısıtlılık halinin devam edilmesinin uygun olacağı 4721 sayılı Kanun'un 432 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığının bildirildiği, duruşma gün ve saatinin kısıtlı adayı ve vasiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 14.03.2023 tarihli duruşmaya katılmadıkları, yapılan yargılama, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden alınan rapor, kısıtlının hakkında yeniden rapor alınabilmesi için hastaneye müracaat etmemesi, kolluktan gelen cevabi yazılar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre kısıtlının alınan rapora göre kısıtlılık halinin devam ettiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kısıtlı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Kısıtlı temyiz dilekçesinde; kısıtlanmasını gerektiren yasal koşulların oluşmadığını, hak aradığı için bu dava ile muhatap edildiğini, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın tüm yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; vesayet kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık kısıtlılık halinin kaldırılmasını gerektirecek sebeplerinin bulunup bulunmadığı, talebin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 404 ücü, 405 inci, 406 ncı 408 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 2659 sayılı Adli Tıp Kanunu'nun (2659 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi, 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.
3. Değerlendirme
Dosya kapsamında yer alan vasi adaylarının ve mevcut vasinin beyanları, hakkında kısıtlılık kararı verilen ...'ın iddiaları, kısıtlılık kararına dayanak Adli Tıp Kurumu raporunda yer alan muhalif Prof. Dr. ...'in karşı oy yazısı ve kısıtlının geçmişi bir bütün olarak değerlendirilerek, hakkında kısıtlılık kararı verilen ...'ın akıl sağlığı konusunda 2659 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Adli Tıp Kurumu'nun ilgili üst kurulundan bozma ilamı doğrultusunda yeniden rapor alınması ve bu rapor sonucu ile tüm dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler bir arada değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,11.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.