Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6688 E. 2024/3836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, erkeğin kusurlu olup olmadığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olacak derecede davalı erkeğin kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle boşanma talebini reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz talebi reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2337 E., 2023/1159 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahta 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/154 E., 2022/214 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı isteminin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin çalışmadığını, evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, kadına fiziksel şiddet uygulayarak ve hakaret ederek evden kovduğunu, kadının çocukları için yaklaşık 4 yıldır zoraki olarak devam ettirdiğini, erkeğin önceki evliliğinden olan eşi ve çocuklarının kadını tehdit etmelerine sessiz kaldığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi değil ise şimdilik 1.00TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, eşi ve oğlunun Adıyaman'dan kendi isteğiyle misafir olarak kadının babasının evine Bölükyayla Beldesine gittiklerini, bu süre zarfı içinde ortada her hangi bir olay yaşanmadığını ve yaklaşık 5 aydır oğlunu göremediğini, kadının koruma kararı aldığını, jandarmaların hakkında şikayet olduğunu söylediklerini, kadının epilepsi hastası olduğunu, eşinin anne ve babasının sürekli kendisini tehdit ettiklerini, 07.02.2020 tarihinde eşiyle beraber Adıyaman'dan ... Köyüne gittiklerini ve tekrar geri döndüklerini, eşini babasına teslim ettiğini, eşinden boşanmak istemediğini, ortada bir çocuklarının olduğunu iddia ederek açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurunu dosyadaki mevcut belge, kayıt ve bu konularda görgüye ve bilgiye dayalı tanık beyanları ile ispatlayamadığı, davacı tarafın davasını ispatlamaya elverişli başkaca da delil sunamadığı, dinlenen taraf tanıklarının bilgi ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, tanıklıklarının duyuma dayandığı anlaşılmakla bu şekilde iki taraf tanıklarının tanıklıklarına itibar edilemeyeceği ve beyanlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan boşanma davasının reddine, davacı için taktir olunan aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(6100 sayılı Kanun)'un tanıklık konusundaki kanun maddesinde tanıklık tanımını yaparken görgü veya duyum tanıklığı olarak bir ayrım yapmamış olmakla birlikte Medeni Usul Hukukunda da “duyum” niteliği taşıyan tanık anlatımlarının hukuki geçerliliğinin olmadığının ve hükme esas alınamayacağının açıkça yazılmadığını belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davası ve fer'îlerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davası ve fer'îlerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, açılan boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.