Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6720 E. 2024/2961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka miktarı ve kadın yararına maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/658 E., 2023/1088 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/782 E., 2021/1699 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacğı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 21.03.2014 tarihinde evlendiklerini iki çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasındaki sorunların davalının düğün masrafları ile ilgilenmemesi ve düğün planlanırken müvekkilini yok sayması nedeniyle başladığını, 2014 yılında davalının ... isimli halasının müvekkilinin yanında davalıyı arayarak yine apartta kalma durumundan şikayet etmesi üzerine davalının müvekkilinin babasını arayarak küfür ettiğini, bu durumdan utanç duyan müvekkilinin evden ayrıldığını, davalının düğün nedeniyle yapılan borçları ödemek yerine ablasının kredi borcunu ödemeye başlaması üzerine müvekkilinin karşı çıktığını, taraflar arasında yaşanan tartışma sonucu davalının müvekkiline hakaret ederek "sen kimsin, karışamazsın, o benim ablam, sana mı danışacağım, benim param" dediğini, davalının müvekkiline hakaret ettiğini, davalının bağırmaya devam etmesi üzerine müvekkilinin polis çağıracağını söylemesi üzerine davalının kişisel eşyalarını alarak arkadaşına gittiğini, davalının evlilik birliği içerisinde müvekkil ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, kötü yorum ve eleştiri yaparak huzursuzluk yarattığını, davalının öfke kontrolü olamadığı için en küçük şeyde bile müvekkil ve ailesi ile tartıştığını, müvekkilinin fikirlerine önem vermeyerek hareket edip üste çıktığını, müvekkilinin ailesinin evin mutfak ihtiyaçlarını karşıladıklarını, ortak çocuklara bakarak katkı sağladıklarını ancak davalıya yaranamadıklarını, davalının müvekkilini asker arkadaşı gibi ördüğünü, özel günlerini kutlamadığını, hediye almadığını, ortak arkadaşlarının yanında müvekkiline "avrat, bıngıldak, tosunum" gibi aşağılayıcı ifadeler kullanarak rencide ettiğini, küçük düşürdüğünü, davalının müvekkili istemediği halde zorla cinsel ilişkiye girdiğini, davalının aşırı cinsel isteğinin tarafların 2,5 aylık ayrılıklarında anlaşmalı boşanma şartlarını konuşmak için biraraya geldiklerinde bile yaşandığını, davalının müvekkili ile birlikte olmak istediğini, müvekkilinin karşı çıktığını, 2018 yılında ortak çocukları ...'ün doğumuyla müvekkilinin izne ayrıldığını, iki maaşı olan 10.000,00 TL'yi istemesi üzerine davalıya verdiğini ancak davalının bitcoinde paranın büyük bir kısmını batırdığını, davalının 2019 yılında da yeni araba almak için sattığı araba parasını da bitcoine yatırdığını, müvekkilinin fark etmesi üzerine hemen parayı çektiğini, son Ayrılık sürecinde davalı müvekkilin istememesine rağmen müşterek eve girip bir çok eşyayı aldığını, düğün CD si ve tüm fotoğrafları alan davalının delilleri ortadan kaldırmayı hedeflediğini, davalının fiziksel, duygusal, ekonomik ve ve cinsel şiddeti gibi kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müvekkili için evliliğin devamına imkan kalmadığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline tevdiine, ortak çocuklardan ... için aylık 1.500,00 TL, ... için aylık 1.000,00 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminat ile şimdilik talep edilen 2.000,00 TL ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya gösterilen sevgi ve saygıya rağmen davacının müvekkilinin ailesine hak etmedikleri şekilde davrandığını, müvekkiline sürekli ayrılmakla çocukları göstermemekle tehdit ettiğini, davacının toplumsal kuralları hiçe sayarak bize ne mantığı ile hareket ettiğinde taraflar arasında tartışmalar yaşandığını, davacının gittikleri otel, Avm'lerde çalışanlara laf söyleyip tartışmadan oradan ayrılmadığını, doğum sonrası zayıflama girişimlerinde davacının müvekkiline seni boşayacağımı demeye başladığını, tarafların evliliklerinde yaşanan problemlerde davacının evi terk ettiğini yada müvekkilini evden kovduğunu, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin devamı imkan kalmadığını, tarafların ilişkilerinin 25 Nisan 2020 tarihinde küçük bir hediye yüzünden yaşanan tartışma sonrası davacının polis çağırarak müvekkili evden kovması sonucu tamamen koptuğunu, davacının eşler arasında sır olarak kalması gereken hususları dahi arkadaşlarıyla paylaştığını, evlilik birliğinin müvekkili açısından çekilmez hale geldiğini ileri sürerek, esas davanın reddine, karşılık davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline tevdiine, mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuklarla kişisel ilişki tesisine, müvekkili lehine maddî -manevî tazminat takdirine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar için evlilik birliği ortak yaşamı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede eşit kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığından, karşılıklı açılan asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı karşı davalı anneye verilmenine, baba ile yatılı kişisel ilişki tesisine, tarafların her ikisinin de devlet memuru olarak çalıştığı, davacı karşı davalı kadının sağlık ocağında ebe-hemşire olduğu, üzerine kayıtlı bir araç olduğu, müşterek konutta çocukları ile birlikte yaşadığı, davalı erkeğinde Eskişehir Teknik Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığı, mevcut taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, çocukların kreşe gittikleri, her iki tarafında çalışıyor ve anne baba olarak bakım borçlarının devam etmesi, çocuklardan ... için takdir edilen aylık 1.000,00 TL, ... için takdir edilen aylık 850,00 TL tedbir nafakalarının devamı ile kararın keşinleştiği tarih itibariyle nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynetlere ilişkin talebin kısmen kabulü ile 12 adet 22 ayar 14 gramdan bilezik bedeli 74.760 TL, 1 adet 14 ayar 8 gramdan bilezik bedeli olan 3.240 TL, 27 adet çeyrek altın bedeli 20.925 TL, 1 cumhuriyet altını bedeli 3.200,00 TL nin aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse toplam 102,125,00 TL nin 1.750,00 TL'sinin dava açılış tarihi itibariyle, kalan 100.375,00 TL'nin ıslah tarihi olan 13.12.2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, nafaka miktarları ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminatın şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.