Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6836 E. 2024/4476 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi tazminat miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 174. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca az bulunması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/818 E., 2023/1469 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/80 E., 2023/11 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin evliliğin başından beri kadına saygı duymadığını, ailesinin evliliğe müdahalesine engel olmadığını, kadının evlenmeden önce tesettürlü olduğunu bilmesine rağmen pantolon giymeye ve başını açmaya zorladığını, kaba ve emrivaki konuştuğunu, kendisiyle alakalı hiçbir şey paylaşmadığını, erkeğin ablasının sinkaflı küfürler edip tarafları evden kovduğunu, erkeğin buna müdahale etmediğini, ablasını her zaman kendi ailesinin önünde tuttuğunu, erkeğin kadına hakaret ettiğini, kadının ailesi ortak konuta geldiğinde onlara güler yüz göstermediğini ve ilgisiz davrandığını, erkeğin 2017 yılında eski sevgilisi ile mesajlaştığını öğrendiğini, arsa bakmaya gittiğini belirterek saatlerce ortadan kaybolduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşya alacağı davasının kabulüne, mal rejimi talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı, evin ve çocukların mutluluğunu sağlayacak şekilde hareket etmeyip eşi ve çocukları ile yeterince ilgilenmediği ve sınırlı ortak vakit geçirdiği, kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğe yüklenen kusurun kadının kişilik haklarını ihlal etmemesi nedeniyle manevî tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne, kadının mal rejimi talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı, iştirak nafakasına ÜFE artırımı yapılmaması, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminat, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğu, kadının iştirak nafakasının yıllık ÜFE oranında artırımına ilişkin talebi bulunduğu halde bu yönde karar verilmemesinin hatalı olduğu, kadının ziynet eşyası talebinin dava ve ıslah tarihinden itibaren ayrı ayrı faize hükmedilmesi gerektiği gerekesiyle kadının maddî tazminatın miktarı, iştirak nafakasına artırım uygulanmaması ve erkeğin ziynet alacağı davasında faiz başlangıcına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminata, çocuk için aylık 1.400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yıllık ÜFE oranında artırım uygulanmasına, ziynet eşyası alacağı davasında dava tarihi ve ıslah tarihi göz önüne alınarak faiz uygulanmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının maruz kaldığı psikolojik şiddet kabul edilmesine rağmen kadına manevî tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, iştirak nafakasının ve maddî tazminatın miktarının az olduğunu belirterek kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, hükmedilen maddî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, maddî tazminatın verilme gerekçesinin açık olmadığını ve kaldırılması gerektiğini, hükmedilen iştirak nafakası miktarının fazla olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminat ve iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına maddî tazminat ve ortak çocuk yararına iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.