Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6889 E. 2024/4939 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1153 E., 2023/1221 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/734 E., 2023/188 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ailesinin müvekkilini hiç istemediğini, bu nedenle evlendikten 2 ay sonra davalının ailesinin bu tutumuna dayanamayan müvekkilinin mecburen eşiyle beraber ailesinin yanına döndüğünü, burada da davalının babasından para alıp geri vermediğini, sürekli müvekkiline babasından para istemesi için baskı yaptığını, ailesine daha fazla mahcup olmamak için Rize'ye dönmek istediğini, davalı ve ailesinin ortak çocuğu, kadını ve ailesini hiç istemediğini, aşağıladıklarını, üzerine yürüdüğünü ve karakolluk olduklarını, müvekkilini evden kovdukları için, müvekkilinin ailesinin kızlarını ve ortak çocuğu jandarma aracılığıyla aldıklarını, 6 ay kadar kaldıktan sonra geri döndüğünü, davalının 15 gün sonra, müvekkilini gece uyurken saçlarından sürükleyerek mutfağa götürdüğünü ve boğazına bıçağı dayadığını, müvekkilinin yardım çığlıklarını duyan karşı komşusunun polis çağırdığını, polisler geldiğinde müvekkilinin korku nedeniyle dilinin boğazına kaçtığından konuşamadığını, ambulansla hastaneye götürüldüğünü, kimse ilgilenmediği ve zor durumda olduğu için hastane sonrasında mecburen bir gün otelde kalarak ertesi gün Kayseri'ye ailesinin yanına geldiğini, ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların çocukları olması sonrası davacının çocuğa bakmaz ev işlerini yapmaz olduğunu ve sürekli müvekkiline ve annesine hakaret içeren sözler söylediğini, müşterek haneyi terk ettiğini, annesi babasının yanına gitmeyi daha sonra kendi ailesi yakınlarının ricasıyla müşterek haneye dönmeye başladığını, en son ailesinin katkısı Rize merkezinde ev kiraladığını ve burada yaşamaya başladıklarını ancak davacının kendisini azaar adlı sosyal medya programından 3. kişilerle ahlak dışı yazışmalar yaparak aldattığını fark ettiğini, söz konusu olaya ilişkin hazırlık soruşturmasında davacının dilekçe ekli poliste verdiği ifadesinde bu husususun açıkça kabul ettiğinin sabit olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, davacı tarafın tüm tazminat ve nafaka taleplerinin reddini, ortak çocuk küçük Hira Eliz'in velâyetinin davalı babaya verilmesini, davacı müvekkili için 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletinde davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını dövdüğünü ve eyleminden dolayı ceza aldığını, kadının ise kaynanasını dövdüğünü ve bu eyleminden dolayı ceza aldığını, kadının ev işi ve yemek yapmadığını, kadının evlilik birliğini hiçe sayar şekilde tiktok ve bilişim uygulamaları kullandığını belirterek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve kadın yararına 800,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, belirlenen nafakaların yıllık TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına, kadının manevî ve maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi, kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların en son barışıp bir araya gelmelerinden sonra davalı erkeğin düzenli çalışmadığı, evinin giderlerini yeterince karşılamadığı, eşine şiddet uyguladığı, evden kovduğu, kadının ise ev işlerini yeterince yapmadığı, eşini beğenmediği, eşinden mali gücünün üzerinde maddî taleplerde bulunduğu belirtilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle çocuk için 400,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak, kadın için 800,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 30.000,00 TL, maddî, 30.000,00 TL manevî tazmainata karar verilmiş, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.