Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6890 E. 2024/5029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımının tespiti, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun belirlenmesi, davalı kadının tazminat taleplerinin reddini gerektirirken yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1161 E., 2023/1133 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/543 E., 2023/186 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-birleşen davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 2019 yılında evlendiklerini, tarafların evlilik süreci boyunca kadının ailesinin bu evliliğin sonlanması istediklerini, evlilik gerçekleştikten sonra evlendiğine pişman olduğunu kadının müvekkilini Kayseri'ye geldiğinde yalnızca kendiyle ilgilenmesini istediği, müvekkilinin görevde olduğu süre boyunca eşinin yanı sıra anne ve babasını da özlediğini söyleyerek onlarla görüşmek istediğinde kadının tartışma çıkardığını, müvekkilinin ağabeyine ve yengesine husumet beslediğini, müvekkilinin onlarla görüşmemesini istediğini, "sen erkek misin, sen adam mısın ki, onların ağzını kapatamıyor musun, tamam ben de kuzenimin ya da ağabeyinin altına yatayım, benim eteğim kalkık orospuyum" şeklinde müvekkilini tahrik edecek ve sinirlendirecek cümlelerle tartışma çıkardığını tarafların evlilikleri süresince müvekkili ve ailesi hakkında çok çirkin iftiralar atma boyutuna kadar olayı vardırdığını, içinde bulunduğu koşullardan memnun olmadığını ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-birleşen dosya davacısı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin sürekli olarak cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, müvekkilinin eşi tarafından en son darp edildikten sonra ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, erkeğin iktidarsızlık problemi bulunduğunu, ancak ilaç kullanarak ve film izleyerek ilişkiye girebildiğini, tedavi teklif ettiğinde müvekkiline bağırıp kurulan sofrayı dağıtıp telefonunu yere fırlatıp kavga çıkardığını, erkek eşin her sinirlendiğinde müvekkilinin kafasına silah dayadığını, ailesine ve annesine aşırı bağımlı olduğunu, annesi ve yengesinin uygunsuz söz ve davranışlarının bulunduğunu eşinin tepki vermediğini, eşinin uyguladığı şiddet ve hakaretten dolayı hakkında ceza davası açıldığını 13. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe karşı "sen adam mısın, sen erkek misin" şeklinde hakarette bulunduğu, "benim eteğim kalkık, ben orospuyum, kuzenimin altına mı yatayım" dediği, kuzeniyle ilgili whatsapta bir eşe karşı söylenmeyecek cinsel içerikli beyanda bulunduğu, eşinin kendisine şiddet uyguladığı yönünde iftira attığı, meslekten edeceği yönünde eylemde bulunduğu, erkeğin ise darp vakasından beraat etmiş ise de eşine tokat attığını ikrar ettiği, ayrıca yine Ceza Mahkemesi beraat kararı vermiş ise de eşini küp şeker kutusu atarak yaraladığı, Ceza Hukukunun beraat hükmü vermesi kendi katı kuralları çerçevesinde olduğu, Ceza Hukukunun beraat verdiği maddî olayın hukuk hakimi geçimsizliğe sebep olarak değerlendirebileceği ettiği, erkeğin kadına "orospu musun" kelimesini kullandığı yönünde ve silahı çıkartıp alnına dayadığı konusunda tevil yollu ikrarı olduğu, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, her iki tarafın sosyal ve ekonomik durumlarının araştırıldığı, kadının elde etmiş olduğu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının iddialarını ispatlayamadığını, anlatılan bir kısım olayların af kapsamında kalıp evliliğin devam ettiğini, ikrar ile birlikte yüklenen kusurların hatalı olduğunu, kadının söylediği kabul edilen hakaretinin ağır tahrik altında söylendiğini, evliliğin iki yıl sürdüğünü, bu iki yıl içinde de 3-4 kez görüşüldüğünü, hükmedilen nafakaların ve tazminatın hatalı ve fahiş olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talebi, hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının kusur tespitine istinaf başvurusu bulunmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen kusurların kesinleştiği, erkeğin kusur tespitine istinafının bulunması nedeniyle kadına yüklenmesi gereken ispat edildiği belirlenen “eşinin ailesiyle görüşmesini istemediği, ailesini ziyarete giden eşinin yanına katılmadığı, eşini beğenmeyip kendisini ona yakıştırmadığı, onunla evlendiğine pişman olduğunu söylediği, eşine ve annesine aşağılayıcı hakaret içerikli sözler sarfettiği” vakıalarının da kadının kusurlu davranışlarına eklenmesi gerektiği, erkeğin kendisine yüklenen kusurlu davranışları dosya kapsamına göre yeniden belirlenmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince fazladan yüklenen kusurlu davranışların çıkarıldığı, son durumda kadının eşine "sen adam mısın, sen erkek misin" şeklinde hakarette bulunduğu, benim eteğim kalkık, ben orospuyum, kuzenimin altına mı yatayım, kuzeniyle ilgili whatsapta bir eşe karşı söylenmeyecek cinsel içerikli beyanda bulunduğu, eşinin kendisine şiddet uyguladığı yönünde iftira attığı, meslekten edeceği yönünde eylemde bulunduğu eşinin ailesiyle görüşmesini istemediği, ailesini ziyarete giden eşinin yanına katılmadığı, eşini beğenmeyip kendisini ona yakıştırmadığı, onunla evlendiğine pişman olduğunu söylediği, eşine ve annesine aşağılayıcı hakaret içerikli sözler sarfettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, taraflara yüklenmesi gereken kusurlu davranışların yukarıdaki gibi belirlenmesi üzerine kusurlu davranışların birbiri ile kıyaslanması sonucunda evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu sayılması gerektiği, değişen kusur durumuna göre tarafların fer'i taleplerinin yeniden değerlendirilmesi zorunlu hale geldiği, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle birbirlerinden istemiş oldukları maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiği, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı, miktarının yeterli olduğu, gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen tazminatlar yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, kadının tüm, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tarafların reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.