Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6946 E. 2024/3586 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, delillerin tam ve doğru olarak değerlendirildiği, kusur belirlemesinde ve hükmedilen nafaka ile tazminat miktarlarında bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1074 E., 2023/1059 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/502 E., 2023/239 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; gayri reşit ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalının evliliğin başından beri kendisine fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, son iki yıldır kardeşlerinden aldığı borçları ödememek için annesine kendisinin bakması için psikolojik baskı uygulayarak fiziki şiddet uyguladığını, davalının annesine 17 senedir baktığını, davalının annesi ile ikinci eşinin de vefat ettiğini, en son 16.06.2022 tarihinde yine annesinin bakımı yüzünden çıkan tartışmada kızına vurmaya başladığını, araya girdiğinde kendisine de vurduğunu, o esnada oğlu ...'ın gelerek uzaklaştırdığını, daha sonra kızı ...'ın gelerek kendisini ve çocuklarını alıp karakola götürdüğünü ve davalı hakkında uzaklaştırma karar verildiğini, davalının kendi ailesine karşı ilgisiz olduğunu, saygı göstermediğini, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir -iştirak nafakası ile aylık 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle iddiaları kabul etmediğini, eşini ve yuvasını sevdiğini, boşanmak istemediğini, davacının çevrenin etkisi ile boşanma davası açtığını, halledilmeyecek sorun olmadığını, eşi ile tek sorunun gözleri görmeyen yaşlı annesi yüzünden çıktığını, annesini artık bacısına bıraktığını, bacının tek başına olduğundan annesine bakmakta zorlandığını, kardeşlerinden borç almadığını, herhangi bir borcunun olmadığını, eşi ve çocuklarının annesini istemediğini, bu nedenle tartışmalar yaşandığını, sözlü ve fiziksel şiddet uygulamadığını, eşinden boşanmak istemediğini ancak boşanmakta ısrar ettiği takdirde karşılıklı bir talebi olmadan boşanmayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin; eşine ve kızı Nuray'a şiddet uyguladığı, eşine, annesine bakması yönünde baskı uyguladığı, eşine hakaret ettiği, eşinin özgürlüğüne kısıtlama getirdiği ve ailesine ilgisiz olduğunun anlaşıldığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davacının kusurlu eyleminin ispatlanamadığı, yaşanılan olaylar neticesinde taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyece derecede temelinden sarsıldığı, meydana gelen geçimsizlikte davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, taraflar arasında yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin devamında hukuki yarar bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun tam olduğu, yukarıda yazılı kusurlu eylemleri nedeniyle eşinin kişilik haklarının saldırıya uğradığı, boşanmakla kadının erkeğin maddî desteğini yitireceği anlaşılmış olmakla, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, meydana gelen olayların mahiyeti, kusur durumları ve derecesi, kişilik haklarına yapılan saldırının mahiyeti, paranın alım gücü ile ihlal edilen ve beklenen menfaat, davacı kadının ekonomik durumu itibarıyla parasal yardıma ihtiyacı olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların ortak çocukları ... 'ın yargılama sırasında reşit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına , ortak çocuk ...'ın reşit olması sebebi ile velâyet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,aylık 900,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine kararın kesinleşmesi halinde nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda nafakanın üfe oranında artırılmasına, ortak çocuk ... 'ın reşit olduğu 03.01.2023 tarihine kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilemesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte müvekkilinin kusurunun olmadığını, Mahkeme kararının boşanma, kusur tespiti, kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar yönünden müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde,

tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında her hangi bir isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanıkların gerçeğe aykırı beyan verdiğini, tanıkların tarafsız olmadığını, tanıkların annesi ve kardeşi karşısında onun lehine gerçek dışı beyanda bulunduğunu, tanık Nuray ile davalı arasında görülen ceza dosyası bulunduğunu, evlilikte müvekkilinin kusurunun olmadığını belirterek kusur belirlemesi, kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile tazminatlar yönünden bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat ve nafaka koşulları ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılıTürk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.