Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7049 E. 2024/5170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ıslah dilekçesi ile ileri sürülen delillerin ve tanıkların dinlenmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, boşanmaya, nafakaya ve tazminata karar verilip verilmeyeceği ve miktarlarının uygunluğu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunda, davacı kadının ıslah dilekçesi ile sunduğu delillerin ve tanıkların dinlenmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları ile kişilik haklarının ihlal edilmesi gözetilerek boşanmaya, nafakaya ve tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu, ancak miktarlarının hakkaniyete uygun olarak yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/813 E., 2023/911 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/816 E., 2021/133 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilikleri süresince psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminat, aile konutundan hisse, 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın 18.02.1020 tarihli ıslah dilekçesiyle ise fiziksel şiddetine, hakaretine, kendisini evden kovmasına, evin giderlerine ve kendisinin ihtiyaçlarını karşılamamasına, evden giderken eşyalara zarar vermesine, kilidi değiştirmesine ve kendisine zarar verecek şekilde elektrikli eşyaları bozmasına dayanmış bu vakıalara ilişkin delil ve tanık göstermiş ve 50.000,00 TL manevî tazminat, aile konutundan hisse, 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, haksız davanın reddine karar verilmesini, kadının onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, agresif olduğunu, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu, fiziksel olarak saldırdığını, evden kovduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine "sen ne biçim kadınsın nereden bela oldun başımıza", "seni s.kerim , ağzına sıçayım" "karı ne işe yarar çay koyacak" "amına kodumun delisi, deli soyu","senin annen orospu sende orospusun" "şerefsiz, senden bir şey olmaz, benim dediğimi yapacaksın, yapmazsan döverim kafanı kırarım", "bilmem ne yaptığımın karısı" şeklinde hakaretler ettiği, çok kez fiziksel şiddet uyguladığı ve evden kovduğu, kadının ise eşine "salak, mal, hayvan" "ağzına sıçarım, sen kimsin, araba benim arabayı alamazsın"," aptal, salak, salaksın sen, hayvan", "sen kimsin, sanane, hesap mı vericem" şeklinde hakaretler ettiği ve aşağılayıcı sözler söylediği, bir defa fiziksel şiddet uyguladığı, gittiği yerleri haber vermediği, erkeğin kusurunun daha ağır olduğu gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının aile konutundan hisse verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf sebepleri olarak; tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf sebepleri olarak; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davacı-davalı kadın dava dilekçesinde sadece darp raporlarına delil olarak dayanmış ve davalı-davacı erkek ile boşanmalarına, davalı-davacı erketen 750,00 TL nafaka ile 50.000,00 TL maddî tazminat ve aile konutundan hisse talep ettiğini beyan ettiği, davacı-davalı vekili 18.02.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dilekçesini manevî tazminat, tedbir nafakası ve delillerin sunulması yönünden ıslah ettiklerini belirtmiş ve yeni vakıalara dayanarak dava dilekçesinin kısmen ıslahına, davalı-davacı erkeğin davasının reddine, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, adli yardım talebinin kabulüne, ıslah ile sundukları delillerin kabulüne, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, yargılama sonunda yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ettiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı tanıklarının dinlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında maddî ve manevî tazminata karar verilmesi yerinde ise de miktarları hakkaniyet gereğince az olduğu gerekçesi ile kadının maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davacı- davalının diğer, davalı-davacının tüm istinaf taleplerinin usule ve kanuna uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili; boşanma davası ikame edilirken tanık deliline kadın tarafından dayanılmadığı, ıslahın uygun olmadığını, boşanma, tazminat ve nafaka hususları yönünden davanın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, ıslah, delillerinin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.