"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/439 E., 2023/1698 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/269 E., 2021/858 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin süregelen şekilde fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını bu nedenle müvekkilinin daha önce de boşanma davası açtığını, aile büyüklerinin araya girmesi sonucu davadan feragat edildiğini, erkeğin davranışlarının düzelmemesi üzerine tarafların 2015 yılında boşandıklarını, ortak çocuklarının hatrına müvekkilinin erkeğe bir şans daha verdiğini ancak her şeyin daha da kötü olduğunu, erkeğin kadına ve çocuğa karşı sürekli hakaret ettiğini, kadına şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, kadını sürekli aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının erkeği aşağıladığını, beğenmediğini, sürekli saldırgan davrandığını, şiddet uyguladığını, maddi sebeplerle bu davayı açtığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evi sürekli terk ettiğini iddia ederek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların daha öncesinde boşanıp yeniden evlendikleri, erkeğin, kadına ve çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, agresif bir yapısının bulunduğu, kadına hakaret ve aşağılama içerikli sözler söylediği, başka kadınlarla mesajlaşmalarının bulunduğu, kadının ise tarafların gelir durumunu aşar şekilde alışveriş alışkanlığının bulunduğu, erkeğin ailesiyle ilişkilerinin iyi olmadığı, tarafların kusur durumları karşılaştırıldığında erkeğin ağır, kadının az kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun üstün yararı gereğince velayetinin annesine verilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin "başka kadınlarla mesajlaştığı" vakıasına kadın tarafından dayanılmadığı, bu nedenle erkeğe bu kusurun yüklenemeyeceği, yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu, erkeğin maddi manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmamış olmasının doğru olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, davanın tüm fer'îleri ile birlikte reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci vd. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 09.11.2007 doğumlu Deren'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi, manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ..'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.