Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7136 E. 2024/6048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2255 E., 2023/887 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Göksun 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/194 E., 2021/578 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dört yıllık evliliklerinin olduğunu, bu evliliklerinden ortak bir çocuklarının olduğunu, evliliğin ilk gününden bu yana anlaşamadıklarını, sürekli şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, davalının kendisini darp ettiğini şiddet gösterdiğini, davalının kendisinin aldattığını, ayrı yaşadıklarını evliliği sürdüremeyeceklerini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, ortak çocuk için aylık 300,00 TL kendisi için 1.000,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasını, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, ayrıca 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının iddia ettiği vakıaları ve beyanları kabul etmediğini, davacı taraf ile 13.06.2017 tarihinden bu yana evli olduklarını bu evliliklerinden ortak bir çocuklarının olduğunu, davacının şiddet ve geçinememe iddialarının gerçek dışı olduğunu, evlilik birliği boyunca kepçe operatörlüğü yaparak ailesinin geçimini sağladığını, davacının ailesinin evliliklerindeki sorunlara sebep olduğunu, davacı ve ailesinin şahsına ait sürekli iftiralar attığını, davacının ortak çocukları ile ilgilenmediğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin davacı kadına yönelik fiziksel şiddet iddialarına ilişkin davacının iddialarının Göksun Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/350 Esas sayılı dosyası ile örtüşür nitelikte olduğu, davacı kadının ise kocasını toplum içerisinde onun saygınlığını bozacak ithamlarda bulunması,evlilik birliğinden kadına beklenen sorumluluğu yerine getirmeyişi, boşanmaya neden olan olaylarda tarfların eşit kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir, aylık 325,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddî-manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin şiddet uyguladığını belirterek kararı kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı ve reddedilen tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince, davacının evlilik birliğinde beklenen sorumluluklarını yerine getirmediği ve toplum içinde davalının saygınlığını bozacak ithamlarda bulunduğu, davalının ise davacıya şiddet uyguladığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğu tespiti yapılmış ise de; davalının, kadın aleyhine toplum içinde kendisinin saygınlığını bozacak ithamlarda bulunduğuna yönelik iddiası olmadığı gibi dinlenen tanık beyanlarından da kadının bu yönde ifadelerinin bulunduğuna dair anlatımlarının olmadığı anlaşılmakla, kadına bu kusurun yüklenmesinin doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davacıya yüklenen diğer kusurun gerçekleştiği, sabit olduğundan, davacının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile boşanmaya neden olan olaylarda davacının az kusurlu, davalının ise ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verildiği,boşanmada erkek eşe kıyasla daha az kusurlu olan davacı yararına tarafların sosyo ekonomik durumları, kusur durumu, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek 15.000,00 TL manevî ve 15.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine karar vermek gerektiği, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının ise makul olduğu, nüfus kayıtlarından davacı kadının yeniden evlendiği ve evlenmeyle yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkacağı gerekçesi ile kadının kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacının yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.