Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7231 E. 2024/1454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun eğitim amaçlı yurt dışına çıkışına babanın rızası olmadan izin verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun daha önce İspanya'da eğitim gördüğü, ablasının da halen İspanya'da eğitimine devam ettiği, çocuğun eğitimini İspanya'da sürdürmesinin üstün yararına aykırı olmadığı ve kayıtlı olduğu okulun babanın da muvafakatini aradığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/467 E., 2023/921 K.

DAVA TARİHİ : 30.03.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/207 E., 2022/839 K.

Taraflar arasındaki çocuğun eğitim amaçlı yurt dışına çıkışı ve eğitimi için izin verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalının 08.09.2015 kesinleşme tarihli boşanma karar ile boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı 600 Euro iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalı babanın ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakalarını ödemediğini, müvekkilinin icraya müracaat ettiğini ve İzmir 26. İcra Dairesinin 2015/12827 takip sayılı davayı açtıklarını, takip dosyası açıldıktan iki yıl sonra davalının nafakaların bir kısmını ödediğini, hali hazırda 600 Euroyu ödemediğini ve nafakaların kaldırılması için dava açtığını, tarafların evlendikten sonra İspanya'da ikamet ettiklerini, ortak çocukların İspanya'da doğduklarını ve büyüdüklerini, orada anaokuluna ve ilkokula gittiklerini, boşanmadan sonra müvekkilinin ortak çocuklar ile birlikte İspanya'da yaşadığını, müvekkilinin ve ortak çocukların İzmir'e birkaç yıl önce döndüklerini, davalının ise boşanma sonrası Türkiye'de yaşadığını, İspanya'ya çocuklarını görmeye gitmediğini, davalının yeni evlilik yaptığını ve yeni evliliğinden bir çocuğunun bulunduğunu, davalının iki sene içinde ortak çocukları sadece iki kere yanına aldığını ve bir gün evinde kaldıklarını, ortak çocukların Türkiye'de okulu benimseyemediklerini, dil sorunu yaşadıklarını, sosyal hayata uyum sağlayamadıklarını, İspanya'daki okulu ve mahalle arkadaşlarını unutamadıklarını, ortak çocuk ...'nın İspanya'da eğitimine devam edebildiğini, ortak çocuk Eren'in de ablasının yanında İspanya'da eğitimine devam etmek istediğini, davalı babanın ortak çocuğun yurt dışında okuması için izin verme şartının müvekkilinin iştirak ve yoksulluk nafakalarından vazgeçme şartına bağladığını, davacı annenin ortak çocuk Eren'in yurt dışında okumasına izin verdiğini, davalı babanın rızasının bulunmadığını, bu nedenlerle velâyeti müvekkilinde olan çocuk Eren Kahveci'nin eğitim için yurt dışında çıkışına ve eğitim görmesine izin verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortak çocuk ... için açılan izin davasının hali hazırda temyiz aşamasında olduğunu, ortak çocuk Eren için açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ortak çocuklar için düzenli olarak 4.000,00 TL nafakayı ödediğini, müvekkilinin nafaka borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkilinin boşandıktan sonra davacının ortak çocuklarla İspanya'da belli bir müddet yaşadıklarını, sonrasında davacının ve ortak çocukların birkaç yıl önce Türkiye'ye dönüş yaptıklarını, İzmir'de ikamet ettiklerini, davacının dava dosyasına hukuki yararı olduğunu gösteren bir belge sunmadıklarını, ortak çocuğun üstün yararının gözetilmesini talep ettiklerini bu hususta davacı annenin de isticvap edilmesini, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını davanın usulden reddi gerektiğini, kaldı ki yerleşik Yargıtay kararlarına göre velâyet hakkı kendisinde bulunan eşin babanın iznine bağlı olmadan çocuğu yurt dışına çıkartabileceğini belirterek, öncelikle davanın usulden aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Davacı ... ile davalı ...'nin İzmir 5. Aile Mahkemesi'nin 2014/719 Esas ve 2014/667 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, bu kararın 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verildiği, tarafların ortak çocuklardan ...'ın İspanya da doğduğu, diğer ortak çocuk Eren'in İstanbul'da doğduğu bir yaşından itibaren İspanya'da yaşadıkları, davacının ve ortak çocukların 2019 yılına kadar İspanya da okula gittikleri, davacı annenin 2019 yılında ailevi sebeplerden dolayı Türkiye'ye kesin dönüş yaparak küçük Eren'i Türkiye'de özel bir okula kaydettirdiği, ancak küçüğün Türkiye'ye uyum sağlamayamadığı, küçüğün ablası olan 2008 doğumlu ...'nın da İzmir 4.Aile Mahkemesinin 2021/79 Esas-2021/624 Karar sayılı kararı kapsamında İspanya'da bulunan İspanya Castellon Agora Lledo Uluslararası (Agora Lledo International School) okulunu kazanması nedeniyle lise eğitimi yurt dışında okumak için izin aldığı, kararın Yargıtay denetiminden geçerek Mayıs 2022 tarihi itibariyle kesinleştiği, İzmir 9. Noterliğince tasdik edilen tercüme evrakına göre, İspanya ülkesinde bulunan okulun küçük Eren açısından da kayıt için her iki anne-babanın muvafakati ve anne-babadan herhangi birinin öğrenime hukuki ve yasal engelinin olmadığına dair belgeyi istemesine ilişkin gerekliliğe karşın davalı babanın bu konuda muvafakat vermemesi karşısında davacı annenin iş bu davayı da açmakta hukuki yararının bulunduğu, abla kardeşin yurt dışında yanında kalacakları ailenin uzun yıllardır aile dostları olduğu, davalı anneninde bir sene içerisinde çocuklarının yanına gideceğine ilişkin beyanı birlikte değerlendirildiğinde küçük Eren açısından İspanya ülkesine gitmesine ve orada ablası ile birlikte eğitim görmesine engel bir durumun olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, küçük Eren'nin İspanya'da eğitimine devam etmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek tarafların ortak çocuğu 30.07.2010 Beşiktaş doğumlu Eren Kahveci’nin İspanya Castellon Agora Lledo Uluslararası (Agora Lledo İnternational School) okulunda eğitim görmesi ve bu amaçla yurt dışına çıkışı (İspanya) için izin verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; velâyet sahibi olan davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı, hukuki yararı gösteren belgenin dava dilekçesine eklenmediği gibi mahkemece verilen süre içinde de dosyaya ibraz olunmadığını, daha sonra bu konuda sunulan belgeye muvafakat etmediklerini, buna rağmen bu belge esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, sunulan tercümenin de hatalı olduğunu, doğru tercümede anne ve babadan birinin beyanının yeterli olacağının görüleceğini, mahkemece emsal alınan diğer ortak çocuk ... ile ilgili davanın bu dava için emsal niteliği bulunmadığını, davalının çocuğun yurt dışında okumasını sağlayacak ekonomik imkanlara sahip olmadığını, annenin ne zaman İspanya'ya gideceği, çocuğun İspanya'da nerede ve hangi koşullarda yaşayacağına ilişkin anne tarafından bilgi verilmediği, 12 yaşındaki çocuğun anne ve babasından uzak bir yerde okumakta üstün yararı bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar; velâyet hakkı kendisinde bulunan eşin velâyet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurtdışına çıkarması, boşandığı eşinin muvafakatine bağlı değil ise de İzmir 9. Noterliğince tasdik edilen tercüme evrakından çocuğun 2022/2023 eğitim dönemi için kaydedildiği talebe konu okulun çocuğun kayıt işleminin tamamlanabilmesi ve eğitimine devamı için babanın da muvafakatini aradığının anlaşılmasına, belgenin tercümesinin hatalı olduğuna ilişkin davalı tarafından yargılama sırasında bir iddiada bulunulmamış, dosyaya bu yönde bir belgenin de sunulmamış olmasına, Mahkemenin 08.04.2022 tarihli tensip ara kararında belge ibrazı için verilmiş kesin bir sürenin bulunmamasına, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunun açık olmasına, çocuğun 2019 yılına kadar İspanya'da yaşadığının ve daha önce İspanya'da eğitim gördüğünün, 2008 doğumlu ablasının da halen İspanya'da eğitimine devam ettiğinin sabit olmasına, çocuğun eğitimini İspanya'da sürdürmesinin üstün yararına aykırı olacağına ilişkin somut ve inandırıcı bir delil ibraz edilmemiş bulunmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.