Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7310 E. 2024/3648 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, nafaka ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/776 E., 2023/991 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/305 E., 2022/127 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 31.10.2020 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden çocukların olmadığını, davacının önceki evliliğinden 2018 doğumlu bir çocuğunun olduğunu, tarafların 9 ay evli kaldığını, davalı-karşı davacının önceki evliliğinden olan oğluna eziyet edip, şiddet uyguladığını, takılan ziynetlerin elinden alındığını, davalı işten eve geldiğinde telefonda sürekli birileriyle yazıştığını ve başka kadınlara fotoğraf attığını, bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı lehine 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle yetki itirazlarının bulunduğunu, iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğunu gerçeği yansıtmadığını, davacının kendi çocuğuna karşı şiddet uyguladığını, davacının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, davacının keyfine düşkün, umursamaz ve evlilik bilincinden yoksun bir hayat sürdüğünü, eşine karşı özensiz ve ilgisiz bir eş olduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı lehine 100.000 TL maddî, 100.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 31.10.2020 tarihinde evlendikleri, davalı- karşı davacı erkeğin, kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna ve kadına şiddet uyguladığı, kötü davrandığı, evde huzursuzluk çıkardığı, davacı-karşı davalı ile ilgilenmediği, davalı- karşı davacı erkeğin Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ceza aldığı, davacı-karşı davalı kadının ise evin temizlik ve bakımıyla ilgilenmediği, sürekli telefonla ilgilendiği, tarafların evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği anlaşılmış olup evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu kanaatine varılarak, tarafların boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yargılama sırasında 12.11.2021 tarihli celsede dava tarihinden itibaren davacı- karşı davalı kadın lehine takdir olunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakanına, 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat takdiri ile davalı- karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına verilmesine, davalı- karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi, asıl davanın kabulü, nafaka, aleyhe kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasıının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, tüm delillerin toplanıp toplanmadığı, eksik incelemede bulunup bulunmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile kadına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ile kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatların miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.