"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/259 E., 2023/1322 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1083 E., 2020/398 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin işlerinin bozulması ve çevresine fazlasıyla borçlanması nedeniyle tarafların Ankara'dan Balıkesir'e taşındığı, erkeğin burada hiç bir işte çalışmadığı, kadının annesinin evinde yaşadıkları, kira ödemedikleri, erkeğin elektrik, su, doğal gaz faturasını ödemediği, ortak çocuğun giderlerini kadının çalışarak tek başına karşıladığı, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, sürekli iş değiştirdiği, sık sık kardeşinin yanına gittiği orada para harcadığı ve kadın ile çocuğu ihmal ettiği, kadının iş yaşamında giyiminden iş arkadaşlarına kadar her yaptığına karıştığı, ortak çocukla ilgilenmediğini iddia etmiş ve erkeğin iddialarını kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin 2 adet işletmesinin olduğu işleri bozulunca bunları kapattığı, bankalara borcu olduğu, kadının evliliğin ilk yıllarında erkeğe büyük yalanlar söylediği, kadını Hacettepe'de öğretim görevlisi olarak çalıştığını sandığı ancak kadının orada öğrenci olduğu, eşinin ve eşinin kök ailesini ısrarı ile Balıkesir'e taşındıkları, eşinin annesinin kira sıkıntısı olmayacağını söylediği ve Balıkesir'de kadının annesi ile aynı evde yaşadıkları, Balıkesir'de çevresinin olmaması nedeniyle devamlılığı olan iş bulamadığı, günlük işlerde çalıştığı, sonrasında bir iş bulduğu oradan da arkadaşı ile iş yapmak için ayrıldığı, eşinin bu kişiden rahatsız olması nedeniyle kendisine başka bir iş bulduğu, sonrasında boşanma sürecinin başladığı, kardeşinin yanına kısa süreli ziyarete gittiği eşinden boşanmak istemediğini beyan ederek kadının davasının reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tanık beyanlarından davalı erkeğin düzenli ve sürekli bir işte çalışmadığının sabit olduğu, tarafların davacı kadının annesinin yanına yerleştikten sonra, müşterek hanenin elektrik, su ve doğalgaz faturalarının davacı kadının annesi tarafından ödendiği, buna ilişkin davacı kadının annesi ...'e ait kredi kartı hesap dökümlerinin bulunduğu, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının davacı kadın ve davacının annesi tanık ... tarafından karşılandığı, davalı erkeğin eşi ile olduğunu iddia ettiği karşılıklı sevgi içeriği barındıran mesaj kayıtlarını sunduğu, yazışmaların davacı kadına ait olup olmadığının belli olmadığı, kaldıki tarafların birlikte yaşadıkları davacı kadının annesine ait hesap dökümlerinden tarafların elektrik, su ve doğalgaz ödemelerinin dava açılmadan birgün öncesine kadar davacı kadının annesi tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, tanık beyanları ve kredi kartı hesap dökümlerinden davalı erkeğin birlik görevlerini boşanma davası açılıncaya kadar yerine getirmediğinin sabit olduğu anlaşıldığı, davacı kadın yönünden evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda düzenli ve sürekli çalışmayan, elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödemeyerek birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına kusur atfedilemeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğu, kadının erkeği affettiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, af olgusu, boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 166 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.