Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7485 E. 2024/5775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, kadına yüklenen kusurun ispatlanamadığı gerekçesiyle kusur oranını yeniden belirleyerek maddi ve manevi tazminata hükmetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1090 E., 2023/1343 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/81 E., 2022/124 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı -karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline karşı fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sürekli silahı ile tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, müvekkilinin maaşına el koyduğunu, her ay sadece 200.00 TL harçlık verdiğini, evin ihtiyaçlarını gidermediğini, kendi harcamaları için kullandığını, ortak konutu satıp bedelini kendisi kullandığını, ziynetlerini müvekkilinin elinden aldığını belirtilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: iddiaların doğru olmadığını, aksine kadının müvekkilini psikolojik, maddî ve manevî olarak yıpratmış olduğunu, cinsel birliktelikten kaçındığını, farklı odalarda kaldığını, hakaret içeren sözler söylediğini, beş defa evi terk ettiğini, davacı kadının anksiyete bozukluğu olduğunu, ağır reçeteli ilaçlar kullandığını, eşil vazifelerini yerine getirmediğini, kadının hastalığı sebebiyle çocuk sahibi olmayacağını, yine kadının daha önce nişanlanıp ayrıldığı kişinin kadının anne ve üvey babasını bıçaklayarak ağır yaraladığını ve bu sebepten 8 yıldır hapiste olduğunu, saplantılı biri olduğunu evlendikten sonra öğrendiğini, sürekli af dileyip barışmak istemesine rağmen düzelmeediğini belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı erkeğin, davacı- karşı davalı kadının maaşını kendi uhdesine geçirip, kadına cuz'i bir miktar harçlık verdiği, son ayrılık olayında şiddet uyguladığı, tartışmalarında hakaret ve küfür ettiği, davacı- karşı davalının kadının ise evin düzen ve temizliği ile ilgilenmediği, evlenmeden önce bulunan önemli rahatsızlığını ve eski nişanlısının ailesine bıçaklamak suretiyle zarar verdiğini davalı- karşı davacıya söylemediği, bu vakaların tanık beyanları ile sabit hale geldiği, diğer kusurların tanık beyanları ve dosya kapsamına göre ispatlanamadığı veya af kapsamında kaldığı, bu suretle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, eşit kusur nedeniyle tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı -karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı -karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; boşanma hükmünün kesinleşmesini istediğini belirterek kusur tespiti ve reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe izafe edilen kusurlarda bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak kadına yüklenen "evlenmeden önceki önemli rahatsızlığını ve eski nişanlısının ailesine bıçaklamak suretiyle zarar verdiğini eşine söylemediği" kusurunun, tanık beyanlarına göre erkeğin bu hususları bildiği göz önüne alındığında davacı-karşı davalı kadına yüklenemeyeceği, bu kusurların kadının kusurlarından çıkarılması gerektiği, değişen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının az kusurlu, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu ve kadına tazminat takdiri gerektiği belirtilerek kadının istinaf başvurusunun kabulüne, kurusun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına takdiren 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve kadın için hükmedilen tazminatları ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatların isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.