"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/561 E., 2022/2663 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/484 E., 2021/836 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 02.07.2024 gününde duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekilleri ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ve vekili gelmediler. Davalı vekili Avukat ...'nun mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, manevî anlamda bağımsız konut temin etmediği, alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı olduğu, fiziksel, cinsel şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını, hakaret ve tahdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kıskanç ve baskıcı olduğunu, sadakat yükümlüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafları evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetini anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, iftira attığını, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, yoğun alkol kullanımı olduğu, alkol ve uyuşturucu maddenin etkisi altında iken araç kullanma suçundan ceza aldığı, boşanma davası süresince uyuşturucu kullandığı tespit edilmemiş olsa da dosyada yer alan sağlık raporundaki ikrarı ile son olarak bir yıl önce uyuşturucu madde kullanımı olduğu, on yıl kadar önce de bir yıl esrar kullanımı olduğunu beyan ettiği, kadına karşı baskı ve fiziksel şiddet uyguladığı, hakaretlerde bulunduğu ve kıskanç davranışlar ile eşine baskı yaptığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldığı, ortak çocukların üstün yararı dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir nafakası, aylık 400,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafları ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminatların ve nafakalarım miktarlarının az olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin de hatalı olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakalarım miktarları ile kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, velâyetin erkeğe verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin kısmen hatalı yapıldığı, erkeğin, alkol ve uyuşturucu maddenin etkisinde iken araç kullandığına dair vakıanın suç tarihinin, dava tarihinden sonra olduğu, kıskanç davranışlarla eşine baskı yaptığına dair vakıanın ise soyut kaldığı, somutlaştırılamadığı, bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğu ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocukların üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin ise hatalı olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve ortak çocukların ihtiyaçlarına göre; ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları miktarlarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği, kadının hemşire olduğu, düzenli çalışmasının devam ettiği, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve kadın yararına yoksulluk nafakası şartlarının olaşmadığı, kadın yararına karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakasına hükmedilmesine ilişkin hükmün ise isabetli olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, ortak çocuklar ile davalı baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü pazar günü saat 09.00'dan saat 17.00'ye kadar; Dini Bayramların 3 üncü günü saat 09.00'dan 17.00'ye kadar; babalar gününde saat 09.00'dan, 17.00'ye kadar, kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı doğum tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminat, 35.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişki istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma toluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminatların miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise tazminatların ve tedbir nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararlarına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.